DONUP DİRİLEN KURBAĞA:
RANA SYLVATICA
Hayvanlar aleminde kış geldiği zaman bazı türlerde ılıman olan bölgelere
doğru bir göç başlar. Bazıları yan gelip kış uykusuna yatar. Ağaç kurbağaları
(Rana sylvatica) ise kışı bambaşka geçiriyor. Bu kurbağalar enteresan bir
biçimde kışın bir kaç defa donma-erime yapabiliyor. Kış döneminin en dondurucu
aylarında toprak yüzeyine yakın olan kısımlardaki yaprakların altında, çevresinde
bulunan her şey ile beraber donuyorlar.
Ve ardından hava ısınmaya başlayınca eriyerek yaşamsal faaliyetlerine devam
ediyorlar. Bu ilginç kurbağalar üstünde yapılan çalışmalar sonucu, vücudundaki
suyun büyük ölçüdeki bir kısmın donduğunu ve yaklaşık olarak 4 hafta kadar
donmuş olan kurbağaların kaskatı olan vücudunun sıcaklığın yükselmesi ile beraber
oluşan buzların çözülmeye, kalplerinin de tekrardan faaliyete geçip atmasına
başladığını tespit etmiştir. Fakat bu erime sonucu tekrar hayata dönen kurbağalar
neredeyse 1 gün içerisinde hareketlenip normal yaşamına devam ediyor.
Bu ağaç kurbağalarının donma-erime olayını araştıran bilim insanlarına
göre bu kurbağanın kanlarında “doğal antifriz” sistemi mevcut. Yani kışın
dondurucu aylarında havadaki buz kristalleri kurbağaya temas ettiği anda
ilk başta kurbağanın derisi donuyor ve vücudu sert bir hal alıyor, hatta
olası bir sert cisim çarpma durumunda kırılacak bir halde oluyor. Daha sonra kanında bulunan özel bir
protein(nucleating proteins) sayesinde kandaki suyun donmasını sağlıyor.
Oluşan buzlar kurbağanın hücrelerinde bulunun suyun yaklaşık %70 ini emiyor. Bu sırada kurbağanın
karaciğeri çok miktarda glikoz(bir çeşit şeker) salgılıyor. Salgılanan bu glikoz boşalan hücrelerin içini
doldurarak daha fazla su çekilmesini engelliyor, yoksa tüm suyun çekilmesi durumunda kurbağanın sonu
demek olur. Ama salgılanan bu glikoz sayesinde hücrelerin içi hiçbir zaman donmuyor. Sadece hücrelerin
dış kısmı donuyor, ve donma sonucu suyunu kaybeden hücreler büzüşüyor ve içleri yoğun kıvamlı glikoz
sıvısı ile doluyor.
Donan kurbağalar haftalarca bu şekilde kalabiliyor ve hiçbir şekilde vücut, hücre, kalp, beyin yani yaşamsal
faaliyette bulunmuyor. Havalar ılımaya başladığında ise tekrardan vücudu içeriden dışarıya doğru
çözülmeye başlıyor. Emilen su hücrelere geri dönüyor ve kalp atışları yeniden başlamasıyla beraber, kan
dolaşımı başlıyor ve nefes alıp verme faaliyeti başlıyor. Bu donma olayını neden gerçekleştiriyor sorusu
kafanızda canlandı mı ?
Hemen size onuda anlatalım... Örnek olarak biz insanlardan yola çıkalım, dondurucu soğukta kaldığımız
zaman vücudumuzda oluşan buzlanma adeta bir bıçak etkisi yaratarak, organlarımızın içine işleyip
büyük bir tahribat yaratıyor ve işlevselliğini yitirip yaşama fonksiyonu bitiyor ve ölmemize sebep oluyor.
Ağaç kurbağası da hücre ve organlarını oluşan tahribattan korumak amacıyla buzlanmadan önce kendini
dondurarak dışarıdan gelen keskin soğuğa karşı bir koruma kalkanı oluşturmuş olup herhangi bir tahribat
almadan yaşamsal organlarını savunmuş oluyor.