FUSKA MAG 3 | Page 33

fUSKA MAG vizyon eleştiri FİLM fUSKA MAG vizyon eleştiri FİLM

32 FUSKA MAG FUSKA MAG FUSKA MAG FUSKA MAG FUSKA MAG 33

Filmde Cage ve Rita’nın yaşadığı gerçekte pek bir uzun fakat kurgusal anlamda seyirci için hızlı bu zahmetli maceranın kendisi kadar zor aslında Yarının Sınırı’nın hikayesini anlatabilmek. Esasında öyküsel anlamda senaristlerin elinde çok kıymetli bir bilim kurgu eseri olduğu aşikar fakat kendilerinin bunu beyazperde için uyarlarken ne kadar titiz davrandıkları da muallak. Muhtemelen yapımcıların baskısı altında çalıştıkları için ucuz-dünyayı-kurtaran-adam oyunlarını özellikle filmin son bölümlerine itinayla yerleştiren ekibin bilim kurgu ve aksiyonun bol olduğu bu esere mizahı adabıyla yerleştirmiş olması ise övgüye değer. Ayrıca filmi seyrederken bir takım çıkarımlar yapmaya çalışıp da kafalarda soru işareti kalması oldukça muhtemel fakat bunların hangi noktalarda kendini belli ettiğini söylemek sürpriz bozanlık yapmaktan başka bir şey olmayacağı için değinmemekte fayda var -romanın finali hakkında bir fikrim yok fakat özellikle filmi bir finale bağlamak için yapılan senaryo numarasını, hikaye kurgusu dahilinde mantıksal bir çerçeveye oturtmak ne yazık ki pek mümkün değil.

Yarının Sınırında için teknik açıdan sınıfı yüksek bir film demek de ne kadar doğru olur, bilinmez. Yaratılan uzaylı karakterleri, daha önce tanık olmadığımız bir formda; lakin yeni bilim kurgu örneklerinde başvurulan tek-organizma-tek-zihin metoduyla oluşturulmuş. Bilim kurgu sınırları dışında aksiyon sahneleri için kullanılan efektlerin de artık bu gibi filmler için standardize edilmiş olduğundan bahsetmeye gerek bile yok. Oscar adaylığı (en azından aday adaylığı) etmesi kuvvetle muhtemel bir ses işçiliğinden bahsetmekse gayet mümkün. :Kısaca üzerinden geçmek gerekirse Tom Cruise’un oyunculuğunda herhangi bir ilerleme gayesi olmadığı gibi, Emily Blunt’ın canlandırdığı karakteri için biçilmiş kaftan olabileceğini rahatlıkla dillendirebiliriz.

Filmin, bir takım az sayıdaki türdeşlerinin aksine felsefi bir boyutu söz konusu olmadığı, gişe amaçlı eğlencelik bir aksiyon/bilim kurgu örneği olduğu göz önünde bulundurulduğunda umduğunuzu bulamama gibi şeyler yaşamayacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim. Cruise’un bir önceki oyunculuk denemesi Oblivion’ın bilim kurgu türüne daha sadık bir hizmetkar olduğu düşünüldüğünde, Yarının Sınırında için süslenmiş ve gerçeküstü bir aksiyon demek daha doğru olacaktır.