FUSKA MAG 1 | Page 108

fUSKA MAG EDEBIYAT fUSKA MAG EDEBIYAT

Gogo ve Günışığı

Arkadaşlığın, dostluğun, sevgililiğin doğası üzerine herkesin söyleyeceği en az bir çift lafı vardır mutlaka. Elimizi korkak alıştırmayalım, işin aslı, bu konular hakkında herkesin derin analizleri, ilişki kılavuzları, zulada deneyimleri ve koltuğun döşemesini yerinde tutan mıhlar gibi ardı ardına sıralayacağı nasihatleri vardır. Terzi kendi söküğüyle ilgili ne düşünür, söküğünün farkında mıdır bilmem ama başkasının söküğü çok tatlı şeydir.

Benim gözlemlerime göre, hakkında en çok konuşulan ilişkiler en sorunlu olan ilişkiler aslında. Bu tür ilişkilerde fedakârlık yapıyoruz ama karşımızdakini kabullenemiyoruz, karşımızdakini biçimlendirmeye çalışıyoruz ama onu tanımakla ilgilenmiyoruz, karşımızdakinden her şeyi istiyoruz ama ona pek bir şey vermiyoruz. Bazen de öyle ilişkilerle karşılaşıyoruz ki, neden sürdüğünü, bu ilişkinin nasıl olup da var olabildiğini anlayamıyoruz. Eh, her şeyi bilemeyiz, değil mi? “Gogo ve Günışığı” da biraz böyle bir ilişkiden söz ediyor işte.

Kasabanın azıcık dışındaki bir evde kedi Gogo ve köpek Günışığı yaşar. Gogo ve Günışığı iyi dostlardır. Günışığı her sabah yedide uyanır, kahvaltı hazırlar, kek yapar, ortalığı toplar, çamaşırlraı asar, bulaşıkları yıkar, evi süpürür… Bu arada Gogo uyur da uyur. Günışığı’nın pişirdiği kekin kokusu onu uyandırır uyandırmasına ama kekini yatağa rica eder, sonra poposunu devirip tekrar uyur. O yağmurlu sabah da olanlar budur. Sonunda canı sıkılan Günışığı, Gogo’ya çorba pişirmek için ormana mantar toplamaya gider. Yolda arkadaşlı Benekli ile karşılaşır. Çayırlarda coşup oynarlar. Günışığı saati fark edince, daha fazla geç olmadan mantarları toplamaya karar verir ve ormana gider. Az sonra yağmur başlar. İlginçtir, Günışığı’nı yağmurdan daha çok korkutan bir şey daha yoktur. Günışığı bir ağaç kovuğuna saklanır. O sırada evde Gogo sağından soluna dönerken gözlerini aralamış, öğle yemeği saatinde yiyecek bir şeyler olup olmadığını merak etmiş ve gece yarısına kadar uyumuştur. Gece yarısı uyandığında Günışığı’nın evde olmadığını fark eder. Evin altını üstüne getirir, Günışığı evde yoktur. Gogo kendini dışarı atar ve yağmur çamur demeden Günışığı’nı aramaya başlar. Neyse ki yolda Benekli ile karşılaşır da Günışığı’nın mantar toplamaya ormana gittiğini öğrenir. Gogo ve Benekli sabah olana kadar Günışığı’nı ararlar. Sonunda onu saklandığı kovukta bulurlar. Onu alıp eve götürürler. Günışığı bütün geceyi yağmur altında geçirdiği için hastalanmıştır. Gogo, Günışığı’nı güzelce yatırır ve üzerini örter. Hemen bir çay demler, kek pişirir. Günışığı’na kitap okumak için yanına gittiğinde onun çoktan uyumuş olduğunu fark eder. Gogo, Günışığı’nın yanına yatar, arkadaşına güzelce sarılır ve birlikte uyurlar.