‘‘Konservatuara gitmek için lise sınavlarında
tüm soruları yanlış cevapladım’’
FILMSTUDIO: Tiyatroya nasıl başladınız?
SEMA AYBARS: Ortaokulu bitirdikten sonra Ankara Devlet Konservatuvarı’na başladım. Beş yıl konservatuvarda okuduktan
sonra 20 yaşında mezun oldum. Sonrasında radyo, tiyatro ve dublajla uğraştım ve
2000 yılına kadar yaşadığım Ankara’dan
sektörün kalbinin burada atması nedeniyle
İstanbul’a taşındım.
FS: Neden oyunculuk? Başka bir meslek
düşünmediniz mi?
SEMA AYBARS: Hayır, hiç düşünmedim.
Çünkü benim babam Nihat Aybars, Devlet
Tiyatrosu yönetmenlerinden ve dönemin
çok iyi oyuncularındandı, ayrıca konservatuvarda hocaydı. Kendimi bildim bileli
evde sadece tiyatro konuşulurdu. Hayatım
hep tiyatro sahnelerinde geçti. Dünya
literatürlerine geçmiş, pek çok oyuncuda
olmayan repertuarım var. Babam liseyi
okumam için beni TED’in sınavlarına soktu. Ama ben konservatuvara gitmek için
tüm sorulara yanlış cevap verdim.
İLK BAŞROLÜMÜ
RADYODA OYNADIM
FS: Oyunculuğunuz kadar seslendirme ve
dublaj sanatçılığınız da var. Seslendirme
yapmaya nasıl başladınız?
SEMA AYBARS: Benim zamanımda radyo tiyatrosu vardı, arkası yarınlar vardı.
Öğrenciliğimin son yıllarında ‘Dezire’ diye
bir dizinin 18 bölümlük başrolünü radyoda
oynadım. Sonra ‘Uzay Yolu’, ‘Kaçaklar’
falan derken o tarihlerde TRT’de tek tük
diziler başlamıştı.
Devlet Tiyatrosu’nda çok önemli roller oynadım. Oyunculukta en büyük keyfi Ankara’da geçirdiğim yıllarda aldım. Sonrasında
İstanbul’da Hadi Çaman’ın özel tiyatrosu
vardı, orada ‘Aşk Gibi’ oyununda oynadım
ve o günlerden bu günlere kadar birçok
oyun, set, seslendirme, dublaj ile devam
ettim. 1990 yılında Hülya Avşar ile ‘Benim
Sinemalarım’da oynadım.
‘‘Hep Selda
Alkor’u
konuştum’’
FS: Seslendirmenin zor tarafları var mı?
Herkesin yapabileceği bir şey mi?
SEMA AYBARS: Seslendirme sanatı bir
yetenek işi. Ben genelde Selda Alkor’u
konuştum. Asmalı Konak, Çemberimde Gül
Oya, Kartallar Yüksek Uçar’da sesimle dizi
ve filmlere eşlik ettim.
Selda Alkor