100
SİNEMATELEVİZYONDERGİSİ EYLÜL2014
SERKANKULİK
gün dinlenebiliyoruz. Onu da uyuyarak, dinlenerek
geçiriyorum.
FS: Dizileri ve filmleri takip edebiliyor musunuz?
Beğendikleriniz var mı?
SERKAN KULİK: Vakitsizlikten dizi izleme fırsatım
çok olmuyor. Açıkcası, repo günümü de televizyon
izleyerek geçirmek istemiyorum. Denk gelirsem
Kardeş Payı’nı seyrediyorum, çok hoşuma gidiyor. Bir
de Küçük Ağa’yı izliyorum.
Sinemaya uzun zamandır gitmiyorum. En son Düğün
Dernek’i seyrettim. Ben daha çok ‘adamlar yapmış’
diyebileceğim şeyleri seyretmeyi seviyorum.
DİĞER İNSANLAR
GİBİ FİLM
İZLEYEMİYORUM
FS: Film ya da dizi izlerken
sektörden olmayan insanlar
gibi izleyebiliyor musunuz?
SERKAN KULİK:Maalesef izleyemiyorum. Ayrıntılara
çok takılıyorum. Işık şuraya konmuştur, şaryo kullanılmış gibi detaylar hep kafamdan geçiyor.
FS: Bir dizi sizce neden başarısız olur?
SERKAN KULİK:Ben dizilerin iki bölüm sonra reyting
sisteminin kurbanı olup bitmesine çok üzülüyorum.
Sanmıyorum ki, çalışan teknik ekip yüzünden bitiyor.
Bence Cast seçiminden tutun, dizinin izleyicilere
verdiği sıcaklık ve samimiyete kadar hepsi etken.
Bir de Türk halkı artık mizaha kaydı bence. İzlenen ve
tutan dizilere bakarsanız genelde komedi ağırlıklı ve
absürt şeyler. Artık dram çok tutmuyor. Çünkü Türk
halkı mutsuz ve akşam evinde televizyonunu açtığında gülmek istiyor.
SETİN ÇAYINI BİR KERE İÇTİN Mİ
BIRAKAMAZSIN
FS: “Bu işi bırakacağım” dediğiniz oldu mu hiç?
SERKAN KULİK: Millet evinde
sobasının üstünde kestanesini
pişirirken biz iki metre karın üzerinde iş yaptık. Tabi ki, bırakacağım,
dediğim zamanlar oldu, ama o anki
sinirle dedim bunu. Set öyle bir şey
ki, bir kere çayını içtin mi bırakamıyorsun. Ben ölene
kadar bu işi yapacağım.
FS: Sinema ve dizi sektörümüz sizce dünya ile
yarışabilecek konumda mı?
SERKAN KULİK: Güzel bir sektörümüz var. Kafalarımızı ve sistemlerimizi değiştirirsek Amerika