FS: Ülkemizin sinema ve televizyon sektörünü
yurtdışıyla kıyaslar mısınız?
Yurtdışında yapılan işler ile Türkiye’de yapılan işler
mental olarak da, çalışma prensibi olarak da, işe
başlangıç olarak da çok farklı. Onlarda satış olarak
hedeflenen şey bize göre değişik.
Yurtdışında diziler 13 bölüm yazılıp çekiliyor. Burada
ise her hafta yazıyorlar. Senaristler gaflete düşse,
oturup yazsa, 10 bölüm çekileceği ne malum? Bizde
çekildikçe bölüm yazılıyor, senaryo
yetişmeyebiliyor. Senaristi de suçlayamayız, o da masa başında bir dünya
yaratmaya çalışıyor.
DEVLET DESTEĞİ ŞART
havasından, trafikten bunalmıştım. Şimdi çok mutluyum. Balığa merak sardım, bir kayık aldım, adını da
‘momos’ koydum. Balık tutuyorum, kısacası hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum. Çekim günlerim
haftanın bir günü oluyor ve günübirlik uçakla gelip,
geri dönüyorum.
FS: Çok sayıda projenin ardından Böyle Bitmesin
dizisi ile karşımıza çıktınız? Biraz ekipten bahseder misiniz?
KAAN ÇAKIR: Uzun bir süre Yönetmen Emre Karabuşak ile çalıştık.
Çok rahat bir yönetmendi, bizi hep
özgür bıraktı ve çok hızlı çekti. Jest
olarak söylenen birşey değil bu.
Oyuncu motivasyonu açısından
sette patron yönetmendir. Nergis
Öztürk (Nisa), Cemal Toktaş (Yusuf),Yeliz Kuvanc (Nazlı) çok ciddi tebrik edilmeli. Çünkü,
dizinin hikayesi gereği 300’ ü aşkın oyuncu
girdi çıktı. Alışık olmadığınız insanlarla
çalışmak çok kolay değil. Bence çok
ciddi bir sınav verdiler ve piyasanın
üçte ikisini tanıyorlar. Yeni yönetmenimiz Şenol Sönmez de çok yetenekli ve çok hızlı çekiyor. Ben, bu
ekipte çalışmaktan çok mutluyum.
FS: Böyle Bitmesin’in çekimi için
geldiğiniz Bosphorus Platoları hakkında ne düşünüyorsunuz?
KAAN ÇAKIR: Bence, çok güzel, sakin
bir mekan. Çekim yaparken insanların
rahatsız olmayacağı bir bölgede, otopark
sıkıntısı yok. Gayet kullanışlı buldum.
SETTE PATRON
YÖNETMENDİR
FS: Bir oyuncu gözüyle ülkemizdeki
meslektaşlarınızı nasıl buluyorsunuz?
KAAN ÇAKIR: Oyunculuk Türkiye’de uluslararası standartlarda gidiyor. Bence, Türkiye’deki birçok oyuncu Hollywood’da
oynayabilecek çapta. Hatta birçok
değil, neredeyse tüm oyuncularımız
oynar.
Oyuncularımızın yurtdışında oynayabilmesi sadece onların elinde olacak
bir şey değil. Devlet tarafından desteklenmesi gerekir. Özellikle uluslararası festivallerde menajerlik sistemi
agresif olarak çalışmalı.
FS: Ani bir kararla İstanbul’dan ayrıldınız. Şimdi neler yapıyorsunuz?
KAAN ÇAKIR: Son iki senedir Bodrum’da yaşıyorum. Bir sabah uyandım,
öleceğimi anladım ve İstanbul’dan
gittim. İstanbul’un kalabalığından,