20
SİNEMATELEVİZYONDERGİSİ AĞUSTOS2014
ALİNTAŞÇIYAN
SİNEMANIN KÜLTÜR MİRASINI
KORUYAN YAZARLARDIR
FS: FIPRESCI başkanlığınız hayırlı olsun. Ülkemizden bir kadın sinema yazarının başkan olması
bizi çok mutlu etti. Çalışmalarınız nasıl gidiyor?
ALİN TAŞÇIYAN: Dört yıldır başkan yardımcısıydım. Daha yoğun bir şey yok, aynı düzeyde
devam ediyor. Bu kadar köklü kurumlarda büyük
değişiklik gerektirecek şeyler olmuyor zaten.
Sadece şöyle bir heyecanımız var; şu an 90. yıl
kutlamalarının ana programı ve yeri belli oldu,
onu şimdi açıklayamam. Çok şık bir 90.yıl kutlama programının bel kemiği oluştu. Onun dışında
daha lokal şeyler yapacağız. Herkes şunu kabul
etmelidir; dünyanın her yerinde sinema tarihini
araştıran, yazan, kendi döneminde de yeni çıkan
filmlerin yerini belirlemeye çalışan, çoğu zaman
da isabetli olan, kültür mirasının sinema kısmını
koruyan, aktaran hep sinema yazarlarıdır. Sinema yazarının gündelik hayatın içinde görüş beyan
eden kişinin ötesinde daha derin bir yeri, çalışma
alanı var. Biz de bunlara dikkat çekeceğiz.
SİNEMA YAZARLIĞI NİTELİK
OLARAK DENETİMSİZ
FS: Başkan seçildiğinizde yapmayı hayal ettiğiniz
faaliyetler var mıydı?
ALİN TAŞÇIYAN: Benim tek istediğim; FIPRESCI’nin 90. yılını atlamayalım, güzel bir şeyler
yapalım. Bir de mesleği korumayı seviyorum, bu
mesleğin ne olduğunu ancak tutkulu olanlar anlayabiliyor. Çoğu zaman insanların yönetmen olmasının %50 nedeni sinema tutkusu ise, %50’sinin
nedeni şanı şöhreti. Bir tane bile filmini yapıp da
piyasaya çıkarmamış kişinin “yönetmenim” dediğin i biliyorsunuz. Oradaki büyük egoyla bizim
tarafımızdaki büyük işin altındaki küçük ego var
aslında. Ben o kısmına hep dikkat çekmek istedim.
Kadın olma meselesi önemli. İlk kez yönetimde
eşitliği de sağladık, başkan yardımcımız da kadın.
Hollanda’nın en önemli sinema dergisi editörü.
Biz sinema yazarlığının yeni bir dönemine girdik.
Ayrıca, iş nitelik açısından denetimsiz hale geldi;
isteyen herkes bir şekilde internette bir şeyler
yazıyor. Çoğu insan genel kültür açısından deneyimsiz, niteliksiz ve kültürsüz olduğu için ne
koysanız okuyorlar. İşin erbabı bir yazarla, kendi
duygularını amatör olarak ifade eden bir yazarı
aynı kefeye koymamak gerekir. Bunun için hepimiz çalışıyoruz.
İNSAN HAKLARI ALANINDA DA,
SİNEMA ALANINDA DA CAHİLİZ
Ben yaptığım her işte, özellikle Türkiye’de yaptığım festivallerde insanların film kültürünü
artırmayı hedefliyorum. Gerçekten insanların
film kültürü yok. İnanılmaz bir pop kültürünün
içerisinde doğduk; her şeyin çok hızlı, çok renkli,
çok hareketli olduğu, her şeyin bombardıman gibi
kullanıldığı bir çağa geldik. Cehaleti her alanda
gidermek lazım, insan hakları alanında da, sinema
alanında da cahiliz. Benim amacım şu olabilir:
Bilgi vermek, film göstermek, bilgiyi aktarmak ki,
o cehalet giderilsin.
FIPRESCI ÜYELERİ SİNEMAMIZI
BİLİYOR VE SEVİYOR
FS: Uzun süredir FIPRESCI’nin içindesiniz. Oradan
sinemamıza ve Türkiye’li meslektaşlarına nasıl
bakıyorlar?
ALİN TAŞÇIYAN: Sinema yazarlığı sonuçta dille
sınırlı, İngilizce makale yazdığımızda ne yazdığı-