ASIFKÜÇÜKORUÇ
Levent Kırca okuldu
senarist ve oyuncular kimler?
VASIF KÜÇÜKORUÇ: İkisi için de isim vermem doğru olmaz.
Ben kendimi bu konuda önemsemiyorum, ben beğensem ne
olur, beğenmesem ne olur?
SOMA FACİASININ SENARYOSUNU YAZMAK İSTEMEM
PARASAL BAĞLANTILAR YOKSA
TÜRKİYE’YE OSCAR VERMEZLER
FS: Henüz bir Türk yapımı Oscar alamadı. Sizce
Oscar’ı nasıl bir senaryo ile alırız? Bu senaryoyu
kim yazar?
FS: Soma’da büyük bir maden kazası oldu. Sinemamızda madencileri konu alan filmler çok az.
Siz böyle bir filmin senaryosunu yazmak ister
misiniz?
VASIF KÜÇÜKORUÇ: Ondan önce Oscar’ın ne olduğunu
konuşmak lazım. Oscar Amerikan sinema endüstrisinin
reklam aracıdır. Parasal bağlantılar yoksa, çok güzel filmler
yapmakla vermezler. Oscar, Amerikan sinema endüstrisinin
vitrini, Türkiye’ye vermezler.
VASIF KÜÇÜKORUÇ: Asla istemem. Bir sene içinde yine bir
patlama olacak, yine çok insan ölecek. Çünkü hiçbir tedbir
alınmıyor. Bunu oradaki madenci de biliyor ama ekmek
yemesi lazım, yaptıkları iş kutsal bir iş. Grev yapıp o madene
girmeselerdi bu ölümler olmazdı.
VASIF KÜÇÜKORUÇ: Levent Kırca ile 25 sene çalıştım. İlk 15
senesi okuldu, her şeyi ondan öğrendim. Zeki Alasya ile hayatım
boyunca, Metin Akpınar ile ilk 5 yıl çalıştık. Türker İnanoğlu’ndan
çok şey öğrendim. Necati Akpınar’ı çok severim.
FS: Çalışmaktan keyif aldığınız isimler kimler?
IM ÖCEK,
USTA OYUNCU YILDIR
ÜKORUÇ’U
ARKADAŞI VASIF KÜÇ
İ İKİ KERE
ANLATTI: “VASIF BEN
AĞLATTI”
çükoruç ismini sadece
r Vasıf Kü
Beş-altı yıl öncesine kada
iki ayrı
bir kalemdi ki, aynı akşam
duyar, bilirdim. Öyle usta
olmuştu.
n biri birinci, diğeri ikinci
kanalda yazdığı dizilerde
u ve
m, bana bir oyun lazım old
Gün geldi tiyatromu kurdu
ala,
rşımda kasıntı, takıntılı, uk
Vasıf’ın kapısını çaldım. Ka
ğı bunca
am bekliyordum. Yaptı
egosu tavan yapmış bir ad
r
birini bekliyor. Ama o kada
rılı işe bakınca insan öyle
başa
arıdan
o dakikadan sonra bizi dış
sıcak ve o kadar içtendi ki,
u
oruz zannederdi. Ve oyun
birisi sanki yıllardır tanışıy
gören
ım ki, bir
zıp verdi. (Sonraları anlad
2-3 gün gibi kısa sürede ya
varmış)
Vasıf’ın böyle özelliği de
ana inanır ve kanı ısınırsa
ins
Pek evden
u’nda seyirciyle buluştu.
Oyun, ilk kez Zeytinburn
lım
dı ve oyuna geldi. Salon tık
çıkmayan Vasıf beni kırma
nunda Vasıf’ı
alkışlandı ve oyun so
tıklım dolu, oyun ayakta
ım.
ıştırıp mikrofunu ona uzatt
hneye aldım, seyirciyle tan
sa
ki: “Ya
, bir de bana baktı ve dedi
Şöyle bir mikrofona baktı
zarım”
n ki? Ben konuşamam, ya
baba, bana bunu niye verdi
, hem de çok iyi bir yazar.
Evet, o gerçekten yazardı
a
k şey var ki, Vasıf hakkınd
Daha anlatacak o kadar ço
l
. Vasıf’la birlikte çok güze
lde bir kitap da ben yazarım
herha
güler kah
lar ben şiir okurdum, kah
günlerimiz oldu, o saz ça
yaz’ı
z ağlattı. Son kitabı Aşk Be
dık. Ama vasıf beni iki ke
ağlar
zı ne kam. Kitabın içine yazdığı ya
alıp imzalatmaya götürdü
“Kitap
unu açıkça gösteriyordu:
r mütevazı bir insan olduğ
da
k onur,
a imzalamak mı daha büyü
yazmak mı, yoksa bir ustay
n da
ğinde ağlamıştım. Ve en so
emedim” diye yazıp verdi
bil
sevgili
verdiğimizde ağlattı beni
bir bayram günü toprağa
çok.
eceğimi biliyorum, hem de
sıf kardeşim. Onu çok özley
Va