FAMILY HUG | 51
Nasıl mı?
Esas Kadın : Ebru Şenocak
30’larında rüzgar sörfü ile tanışan, yarışlara katılan, Türkiye
Yelken Federasyonu’nda eğitmen olan, antrenörlük yapan
bir isim o. 2007 de faaliyete
geçen Beylikdüzü Rüzgar
Sörfü okulunun kurucusu.
Açık denizde kendisine yat
çarpmasına rağmen sörfü bırakmayan, tedavi olduğu hastanenin asansörü düşünce vücudunu eskisi gibi kullanamayacağını öğrenmesine
rağmen okulu açan özel bir kadın.
Kahramanlar: Batu, Gülce ve diğerleri
Çocuklar...Rüzgar sörfüne gönül veren çocuklar.
Eksik malzemeler ile yarışlara katılan, yetişkinlerin spora gitme kararlılığının ortalama 7 gün
sürdüğü günümüzde, onların yanında en profesyonel sporculara taş çıkartacak derecede profesyonel duran çocuklar.
Ve o çocuklar benim içinde bir şeyleri fena sarstılar.
Neden mi? Öğrendim ki;
*Rüzgar sörfü sadece yazın yapılan bir spor değildir.Havalar soğuduğunda da antrenmanlara
devam etmeniz gerekebilir. Okul olarak imkanlarınız size dört mevsim idare etmeyebilir. Çocuk aklınız “yok”u anlamaya çalışırken çocuk
kalbiniz ile “olsun” deyip mücadeleyi öğrenebilirsiniz. Ben o mücadele eden çocukları gördüm.
*Rüzgar sörfü bir doğa sporudur. Rüzgarla, dalgalarla, akıntılarla mücadele edersiniz. Önünüze
engel çıkar, tıpkı henüz karşılaşmadığınız ama
hayatınızda karşınıza çıkacak pek çok engel gibi.
Bu engelleri aşmak için kararlılık gerekir, motivasyon gerekir, özgüven gerekir.Gerekli olması
var olması anlamına gelmediği için; tüm bunlar
olmadığında yetişkinlerin iş ve özel hayatlarında
neler yaşadığını bilen bizler, o yaşta bu bilince
eren çocukları görünce duygulanıyor, gurur duyuyor, çok seviniyor, biraz üzülüyor ( yetişkin
olduklarında kendileri için uygun yeri bulabilecekler mi, şimdi yetişkinlerle sağlıklı iletişim
kurabilmekteler mi gibi bir sürü soru aynı anda
aklımızdan geçiyor.. )Bir anda bütün duygular iç
içe geçebiliyor. Ya da bende geçti.
*Denize açılan çocuğun yanında
ebeveyni yanında yoktur, o koca
yelkeni kendi başına nasıl idare
edecek diye düşünürken siz,
o rotasını çoktan çizmiştir.
Denizden çıkıp da ona hayranlıkla baktığınızı ve içten
içe yapmak istediğinizi fark
edince yanınızdan geçerken;
yetişkinlerde göremediğiniz
o empatiyi bir çocukta yakalamak sizi daha da sarsabilir. Çünkü
en doğal hali ile size “bende başında
biraz çekinmiştim hatta korkmuştum” demiştir.
*Bazen her şeyin anahtarı sadece sevgi ve samimiyet olabilir. İster bir şirketin en üst düzey
yöneticisi olun, ister bir ekibin en yeni üyesi, ister evin bir tek oğlu. İnsan olmak sadece değerli
olduğunu hissetmektir, hissettirmektir. Yaşadığınız bir hayal kırıklığı anında takım arkadaşlarınızın sizi sarıp sarmalaması; her şeye “rağmen”
mücadeleye devam etmenizi sağlar. Rekabetin,
yarışın, baskıların yetişkinleri farklı farklı etkilediği bir dünyada o samimiyet, paylaşım, duygusal dürüstlük ayrı etkileyecektir sizi. Beni etkiledi.
Peki beni en çok ne etkiledi?
Konforlu bir araç içinde yolculuk yaparken rüzgar sörfü yapanları görüp “bende yapacağım”
diye tutturan 6 yaşındaki oğlunu sörf okuluna
getiren, Ebru Hoca “çok küçük” dese de deneme
dersleri alması için onu ikna eden anne ile koca
sörf tahtasının üzerinde kararlı duran “Kuzey”
in çabası. Hayatta her şey olabilir. Benim gibi
“neleri yapamayacağınızı” dinleyerek büyümüş
ve özgüveninizi kazanmanız yıllarınızı almış ise;
çocuklarını destekleyen, çabalarına eşlik eden,
boş vaatler ile kandırmayan, yeteneklerini keşfeden her anne baba gözlerinizin yaşarmasına
neden olacaktır.
İşte tüm bu nedenlerle; “rağmen” yoluna devam
edebilen herkes teşekkürü ve tebriki hak etmiştir.
Bana bu deneyimi yaşatan herkese en içten sevgi, saygı ve teşekkürlerimle...
Derya Babuç
DB Positive