Family Hug Family Hug Şubat 2015 | Page 51

FAMILY HUG | 51 Nasıl mı? Esas Kadın : Ebru Şenocak 30’larında rüzgar sörfü ile tanışan, yarışlara katılan, Türkiye Yelken Federasyonu’nda eğitmen olan, antrenörlük yapan bir isim o. 2007 de faaliyete geçen Beylikdüzü Rüzgar Sörfü okulunun kurucusu. Açık denizde kendisine yat çarpmasına rağmen sörfü bırakmayan, tedavi olduğu hastanenin asansörü düşünce vücudunu eskisi gibi kullanamayacağını öğrenmesine rağmen okulu açan özel bir kadın. Kahramanlar: Batu, Gülce ve diğerleri Çocuklar...Rüzgar sörfüne gönül veren çocuklar. Eksik malzemeler ile yarışlara katılan, yetişkinlerin spora gitme kararlılığının ortalama 7 gün sürdüğü günümüzde, onların yanında en profesyonel sporculara taş çıkartacak derecede profesyonel duran çocuklar. Ve o çocuklar benim içinde bir şeyleri fena sarstılar. Neden mi? Öğrendim ki; *Rüzgar sörfü sadece yazın yapılan bir spor değildir.Havalar soğuduğunda da antrenmanlara devam etmeniz gerekebilir. Okul olarak imkanlarınız size dört mevsim idare etmeyebilir. Çocuk aklınız “yok”u anlamaya çalışırken çocuk kalbiniz ile “olsun” deyip mücadeleyi öğrenebilirsiniz. Ben o mücadele eden çocukları gördüm. *Rüzgar sörfü bir doğa sporudur. Rüzgarla, dalgalarla, akıntılarla mücadele edersiniz. Önünüze engel çıkar, tıpkı henüz karşılaşmadığınız ama hayatınızda karşınıza çıkacak pek çok engel gibi. Bu engelleri aşmak için kararlılık gerekir, motivasyon gerekir, özgüven gerekir.Gerekli olması var olması anlamına gelmediği için; tüm bunlar olmadığında yetişkinlerin iş ve özel hayatlarında neler yaşadığını bilen bizler, o yaşta bu bilince eren çocukları görünce duygulanıyor, gurur duyuyor, çok seviniyor, biraz üzülüyor ( yetişkin olduklarında kendileri için uygun yeri bulabilecekler mi, şimdi yetişkinlerle sağlıklı iletişim kurabilmekteler mi gibi bir sürü soru aynı anda aklımızdan geçiyor.. )Bir anda bütün duygular iç içe geçebiliyor. Ya da bende geçti. *Denize açılan çocuğun yanında ebeveyni yanında yoktur, o koca yelkeni kendi başına nasıl idare edecek diye düşünürken siz, o rotasını çoktan çizmiştir. Denizden çıkıp da ona hayranlıkla baktığınızı ve içten içe yapmak istediğinizi fark edince yanınızdan geçerken; yetişkinlerde göremediğiniz o empatiyi bir çocukta yakalamak sizi daha da sarsabilir. Çünkü en doğal hali ile size “bende başında biraz çekinmiştim hatta korkmuştum” demiştir. *Bazen her şeyin anahtarı sadece sevgi ve samimiyet olabilir. İster bir şirketin en üst düzey yöneticisi olun, ister bir ekibin en yeni üyesi, ister evin bir tek oğlu. İnsan olmak sadece değerli olduğunu hissetmektir, hissettirmektir. Yaşadığınız bir hayal kırıklığı anında takım arkadaşlarınızın sizi sarıp sarmalaması; her şeye “rağmen” mücadeleye devam etmenizi sağlar. Rekabetin, yarışın, baskıların yetişkinleri farklı farklı etkilediği bir dünyada o samimiyet, paylaşım, duygusal dürüstlük ayrı etkileyecektir sizi. Beni etkiledi. Peki beni en çok ne etkiledi? Konforlu bir araç içinde yolculuk yaparken rüzgar sörfü yapanları görüp “bende yapacağım” diye tutturan 6 yaşındaki oğlunu sörf okuluna getiren, Ebru Hoca “çok küçük” dese de deneme dersleri alması için onu ikna eden anne ile koca sörf tahtasının üzerinde kararlı duran “Kuzey” in çabası. Hayatta her şey olabilir. Benim gibi “neleri yapamayacağınızı” dinleyerek büyümüş ve özgüveninizi kazanmanız yıllarınızı almış ise; çocuklarını destekleyen, çabalarına eşlik eden, boş vaatler ile kandırmayan, yeteneklerini keşfeden her anne baba gözlerinizin yaşarmasına neden olacaktır. İşte tüm bu nedenlerle; “rağmen” yoluna devam edebilen herkes teşekkürü ve tebriki hak etmiştir. Bana bu deneyimi yaşatan herkese en içten sevgi, saygı ve teşekkürlerimle... Derya Babuç DB Positive