SÜLEYMANİYE CAMİİ
Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. İnşaatına Haziran 1550’de başlanan cami, Ekim 1557’de
tamamlanmıştır. Meşhur bir rivayete göre;
bir kutlu gecede Kanuni Sultan Süleyman,
rüyasında Rasülullah Efendimizi görür. Sultan Süleyman ve Peygamber Efendimiz
Süleymaniye’nin inşa edildiği yaklaşık 70
dönümlük arazinin bulunduğu tepeye gelirler Peygamber Efendimiz bizzat gösterir:
“Mihrabı buraya, minberi buraya olsun...”
Kanuni Sultan Süleyman uyanınca, şükreder ve hemen Mimar Sinan’ı çağırtır. Sinan’ı
hiçbir açıklama yapmadan, büyük bir heyecanla rüyada gördüğü yere götürür. Kanuni:
“Buraya bir cami, bir külliye yapacağız.” diye
söze başladığında; Mimar Sinan söze karışır:
“Sultan’ım, mihrabı burada, minberi burada olsun...” Sultan Süleyman şaşırır: “Sinan,
sen bu işten haberli gibisin?” Büyük mimar
cevap verir: “Sultan’ım sizin dün geceki kutlu
ziyaretinizde ben de iki adım gerinizde geliyor
idim.” Bu rivayet doğru mudur, temenni midir
bilmiyoruz.
63x69 metre ebadında olan caminin kubbe
yüksekliği 53, kubbe çapı ise 26,5 metredir.
Yaklaşık 30’ar ton oldukları hesaplanan 4 fil
ayağı toplam 8 bin ton yükü temele iletmektedir. Mimar Sinan bunları dinin dört direği; Hz.
Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’ye
armağan olarak sunmuştur. Caminin dört
minaresi İstanbul’da yaşamış ilk dört sultanı;
Fatih, 2. Bayezid, Yavuz Selim ve Kanûnî ’yi;
minarelerdeki on şerefe de 10 padişahı temsil etmektedir. Ayaklardan ikisi İstanbul’daki
eski Bizans Sarayı’ndan ve Kıztaşı’dan, biri
Baalbek’teki Jüpiter Tapınağı’ndan, diğeri de
Mısır’ın İskenderiye kentinden getirtilmiştir.
Süleymaniye’nin bitirilişine kadar, birçok inşaat tekniğinin kullanıldığını görüyoruz. Mimar Sinan ordudayken tecrübe ettiği zemin
mekaniği tekniklerini caminin temel inşaatında uygulamıştır. Temeli kazıldıktan sonra
3 veya 4 yıl beklemeyi ve zemini sıkılaştırma
tekniklerinden biri olan kazık uygulamasını
da görmekteyiz. Süleymaniye’de uygulanan
başka bir metot, drenaj tekniğidir. Su yalıtımı ve temelden suyun uzaklaştırılması çok
önemlidir.
EYÜP SULTAN CAMİİ
İstanbul’da Eyüp semtinin merkezinde Haliç
kıyısında bulunan Eyüp Sultan Camii, tarihi ve manevi açıdan önemlidir. Etrafındaki
mezarlıklarla da dikkat çeken Eyüp Sultan
Camii’nin bir özelliği de başka hiçbir camide bu kadar çok kabir, türbe ve lahitin iç içe
geçmemiş olmasıdır. Fatih Sultan Mehmet
1453 yılında Ebu Eyüp El Ensari’nin türbesini
yaptırdıktan 5 yıl sonra 1458 tarihinde Eyüp
Sultan Camiini yaptırarak ibadete açtı. Camiye ilave olarak bir medrese, bir hamam, bir
imaret ve bir çeşme imar edilmişti. Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı camii ve diğer eserler zamanla meydana gelen depremler ve
diğer afetler neticesinde harap olmuş sadece
hamam ve türbe yapıldığı şekliyle günümüze
kadar gelmiştir. Sultan 3. Selim caminin tamamen yıktırılarak yerine yenisinin imar edilmesini istedi. Temeli 1798 yılında atılan cami
Mimar Uzun Hüseyin Ağa nezaretinde 28 ay
gibi bir sürede tamamlandı ve 1800 tarihinde
bizzat sultan tarafından ibadete açıldı. Caminin harem avlusu ve içinde bulunan şadırvan,
imam-hatip, müezzin-kayyum ve türbedar
odaları, muvakkithane, hünkâr mahfiline giden rampalı merdiven ve onun devamı olan
ahşap asma kat gibi günümüze kadar gelen
kısımlar da yine 3. Selim tarafından caminin
yeniden yapılışı sırasında ilave edilmiştir.
Planı bakımından sekiz payeli camiler grubuna giren Eyüp Sultan Camii dikdörtgen
planda, mihrabı çıkıntılıdır. Cami harimi altısı
yuvarlak kesitli payeler, ikisi kıbledeki mihrap çıkıntısının köşeleri olmak üzere sekiz
destek üzerine oturtulmuştur. 17.50 metre
çapındaki merkez kubbe bu sütunlar üzerine
oturtulmuştur. Ana kubbenin köşelerinde ise
dört küçük kubbe vardır. Bu durum, Mimar
Sinan’ın bazı eserlerinde kullandığı sistemin
burada son uygulanışını gösterir. 1733 yılına
kadar tek şerefeli olan cami minarelerine bu
tarihten sonra birer şerefe daha eklendi. İlk
imarı olan 1458’den sonra çokça tamir gören
cami mihrabındaki altın yaldızla kaplanmış
süslemeler dikkat çekicidir. Camii minberi ise
mermerden yapılmış olup motiflerle bezenmiştir.
FATİH CAMİİ
Fatih ilçesinin adını aldığı Fatih Camii, Cihan
Padişahı Fatih Sultan Mehmet Hanın bizlere
bıraktığı en önemli eserlerin ba