EMEĞİN SANATI 161. SAYI | Page 86

Emeğin Sanatı 161. Sayı Metin Eloğlu, İkinci Yeni'nin resme ve görselliğe en açık şairidir. İlk kitaplarıyla, kendi dönemini ve kendinden sonraki kuşakları büyük ölçüde etkilemiş bir şair. Metin eloğlu, Garip'le gelen çarpıcı, şaşalatacı şiire bambaşka bir hava vermeyi başardı. Kentin alt tabaka yaşamına bir orta tabaka aydını olarak bakmıyor, başkalarının dilini kullanıyordu... Metin Eloğlu, 1960 sonrasında ikinci yeni sarsıntısı atlatılmak üzereyken, şiirini değiştirmek, yenilemek gereğini duydu. sözcük seçimine büyük özen göstererek yaşamdan kitaplara doğru kaydı. yeni bir şiir dili kurma yolunda aşırı deneylere girişti. kapalılığa, soyuta çok yaklaştı. bu deneyleri aştıktan sonra da, başlangıçtaki, yoksulluğa kafa tutarcasına yaşama sevinci dolu, olaylara bağlı şiirine dönmedi." Humor, ironi ve toplumsal eleştiriciliğiyle Can Yücel, Cemal Süreya v.b. şairleri, lumpen çevrelerin, orta tabakanın dilini şiirleştirmesiyle dolaysız konuşma tonu ve yine ironi ve toplumsal eleştiricilik özelliğiyle Ataol Behramoğlu'nu etkilemiş olduğu söylenebilir. Eserleri: Düdüklü Tencere (Yeditepe, 1951), Sultan Palamut (Seçilmiş Hikâyeler, 1957), Odun (Alpaslan Mtb., 1959), Horozdan Korkan Oğlan (Dost, 1961), Türkiye’nin Adresi (Yeditepe, 1965), Ayşemayşe (Yay, 1968), Dizin (Güney, 1971 TDK Şiir Ödülü), Yumuşak G (Baha Mtb.,1975), "Rüzgâr Ekmek" (Ada,1978), Hep (Adam, 1982), Yine (ilk altı kitabının birlikte basımı, Adam, 1982), Şiirce, (son üç kitabının birlikte basımı, Adam, 1982), Ay Parçası (Yazko, 1983), Önce Kadınlar (Adam, 1984), Bektaşi dedikleri, (O. Tansel ile; şiirleştirilmiş Bektaşi fıkraları, Türkiye İş Bankası, 1970), Derleme: Garip Şiirler Antolojisi, (Ü. Y. Oğuzcan ile, Yay, 1957) ÖMÜR TÖRPÜSÜ yaşamak istiyorum yaşamak istiyorsun yaşamak istiyor böyle şiir olmaz, diyeceksin; biliyorum. ama böyle dünya olur mu? böyle barış olur mu? böyle hürriyet olur mu? böyle kardeşlik olur mu? biliyorum ki, katlanıver, diyeceksin; ama böyle yaşamak olur mu! METİN ELOĞLU DİKENLİ YOLU AÇAN ADAM, MEHMED UZUN, ANADİLİNDE YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR… Yaşamı sürgünlerde geçen, Kürt yazarı, romancı Mehmet Uzun’u 11 Ekim 2007 tarihinde yitirmiştik. Ana dili Kürtçe’siyle yazdığı romanları halkının arasında yankılanmaya devam ediyor. Mehmet Uzun, Kurmanci, Türkçe ve İsveççe yazdığı kitapları yirmiye yakın dilde yayınlandı. Uzun hakkında, Türkiye'de çok sayıda dava açıldı. 1981'de Türk vatandaşlığından atıldı ve 1992 yılına kadar Türkiye'ye gelemedi.