EMEĞİN SANATI 161. SAYI | Page 39

Sayfa 39 Sormadınız kaptırdığınız kolun hesabını Bir zamanlar dost elinizi uzattıklarınızdan III. En güzel çağına çığlar indi gençliğimizin Bir hiçe endekslenmiş hayatların boşluğunda Bağırsam avazım çıktığı kadar Çıkmaz bir duyan Boğazımı yırtıp taşan sesimi Ses geçirmez duvarlarla kaplanmış her yanım Dağları aşıp gitmiştir çoktan inandıkların Seslensen sessizliğe Sessizliğin bir dağ olup döner kimsesizliğine Ey zulüm Yalnızda olsam da bağırıyorum İnandıklarım, Dağların ardından sizi çağırıyorum İnadına İnadına İnadına Haykırıyorum... MELİH COŞKUN