EBK | Page 40

740 S. H. AKBAŞ
60. TOKSİKOLOJİ
60.1 TEMEL PRENSİPLER VE TOKSİKOLOJİ AÇISINDAN ÖNEMLİ SPESİFİK İLAÇLAR
1. Toksikoloji nedir? 16. yüzyılda Paracelsus’ un( 1503-1541) zehiri tanımlarken kullandığı“ Her madde zehirdir. Zehir olmayan madde yoktur; zehir ile ilacı ayıran dozdur” şeklindeki ifade, bugünkü modern toksikolojinin de çıkış noktasıdır. Toksikoloji; kimyasal ajanların biyolojik sistemler üzerindeki zararlı etkilerini inceleyen multidisipliner bir bilim dalıdır. Tüm canlılar yaşadıkları çevrede kimyasal maddelerin zararlı etkilerine değişen derecelerde maruz kalmaktadır. Maruziyet sonucu oluşan toksik yanıt, ajanın fiziksel ve kimyasal özelliklerine, vücuda giriş yoluna ve kişinin duyarlılık düzeyine bağlı olmasının yanı sıra toksik maddenin hedef dokularda yeterli konsantrasyonda olması ile de ilgilidir.
2. Toksikolojinin alt dalları nelerdir? Klinik toksikoloji, zehirlenmeye neden olan ilaçlar, ağır metaller ve diğer kimyasal maddelerin analizi ve tedavisi ile ilgilenen toksikoloji alt dalıdır. Adli toksikoloji kimyasal ve ilaçlara maruziyeti adli tıp kapsamında ele alır. Çevresel toksikoloji ise çevresel kimyasal ajanların insan sağlığına etkilerini araştırır. Ayrıca endüstriyel toksikoloji, analitik toksikoloji gibi alt dallar da mevcuttur. Toksik ajanlar ağız, deri ve solunum yolları aracılığı ile vücuda girebilirler.
3. Akut ve kronik toksisite nedir? Maddelerin patolojik etki yaratma potansiyelleri farklıdır. Belirli dozda verilen her madde, toksik bir etki yaratabilir. Doz-yanıt ilişkileri kişisel veya toplumsal olarak değişebilir. Akut toksisite, ani toksik etkiler yaratan tek ve kısa süreli madde maruziyetini tanımlarken, kronik toksisite 3 ay veya daha uzun süren dozlarla tekrarlanan ve birikim oluşturan bir maruziyeti tanımlamaktadır.
4. Toksik ajanlar ve toksikoloji açısından önemli spesifik ilaçlar nelerdir?
Bazı toksik ajanlar ve spesifik ilaçlar Tablo 60.1 de verilmiştir. Hücresel hipoksi oluşturan ajanlar, alkoller, etilen glikol, ağır metaller, organofosfat bileşikleri, bazı trisiklik antidepresanlar, antipiretikler toksikolojinin ilgi alanına girmektedir.
5. Hücresel hipoksi oluşturan ajanların toksik etkileri nelerdir ve analizleri nasıl yapılır?
Karbon monoksit( CO) ve methemoglobinemiye neden olan ajanlar dokulara oksijen akımını düşürürken, siyanür oksi-
Tablo 60.1 Toksik ajanlar ve toksikoloji açısından önemli spesifik ilaçlar
Hücresel hipoksi oluşturan ajanlar
Alkoller
Antipiretik / analjezikler
Trisiklik antidepresanlar ve fenotiazinler
Etilen glikol
· Karbon monoksit, siyanür
· Methemoglobinemiye neden olan ilaçlar
· Etanol, metanol
· Asetoaminofen, asetil salisilik asit
· İmipramin, amitriptilin, desipramin
· Nortriptilin, doksepin, fluoksetin
Organik fosfor ve karbamat içeren insektisidler Ağır metaller
· Alüminyum, arsenik, kadmiyum
· Civa, krom, kurşun
· Kobalt, demir, manganez
jen kullanımını engeller. CO’ din ekzojen kaynakları gaz ile çalışan motorlar, sigara dumanı, ısıtma amaçlı konutlarda kullanılan yakıtlardır. CO reverzibl olarak hemoglobinle birleşerek karboksihemoglobin oluşturur. Hemoglobinin CO’ e bağlanma afinitesi oksijene olandan 250 kat daha fazladır. Karbon monoksit hem kanın oksijen içeriğini azaltır hem de belirgin doku hipoksisine neden olur. Kan ve beyin gibi organlar hipoksiden çok çabuk etkilenirler.
CO analizi gaz kromatografisi( GC) ile veya karboksihemoglobin üzerinden spektrofotometrik olarak yapılır. Spektrofotometrik yöntemlerde hemoglobin ve türevlerinin görünür ışık bölgesindeki karakteristik absorbsiyonu kullanılır. Ko-oksimetre adı verilen otomatize cihazlar, kan örneklerinde çeşitli dalga boylarında ölçümler yaparak karboksihemoglobin, oksihemoglobin, deoksihemoglobin ve methemoglobin konsantrasyonlarını belirlerler.
Siyanür inhalasyonla alveollerden kana geçer ve hemoglobine bağlanır. Tüm biyolojik membranları kolay aştığından mitokondrideki solunum zincirini etkiler ve oksidatif fosforilasyonu bozar. Solunum baskılanması ve kalp bloğuna yol açabilir. Tam kanda fotometrik analiz veya iyon seçici elektrotlarla ölçüm yapılabilir.
6. Alkollerin toksik etkileri nelerdir? Etanol en sık kullanılan kimyasal ve toksik maddedir. Temel etkisi santral sinir sistemi( SSS) baskılanmasıdır. SSS etkileri kan etanol düzeyine göre öforiden komaya giden bir yelpazede değişebilir. Kan etanol düzeyleri, 50 mg / dL iken inhibisyon azalması, 100-300 mg / dL iken oryantasyon ve koordinasyon bozukluğu, > 400 mg / dL’ de ise koma ve ölüm ortaya çıkabilir. Ülkemizde motorlu taşıt kullanımında sınır 0,5 promil( 50 mg / dL) dir. Eliminasyon hızı bireyler arasında değişiklik gösterebilir, karaciğerde alkol dehidrojenaz ve aldehit dehidrojenaz tarafından metabolize olur. Kan, tük-