ÖNSÖZ
Deneyimler, birikimler göstermiştir ki, aslolan; insandır. Daha da ötesi aslolan insan sağlığıdır. Aslında temel kırılmanın özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası gerçekleştiğini söylemek olasıdır. Savaşın insanlığa getirdiği kayıplar ve özellikle de yarattığı engeller; insanı
temel politik açılımların ana belirleyen değeri haline getirmiştir. Birleşmiş Milletler’in kuruluşu, sağlığın temel bir hak olarak benimsenmesine yol açmıştır. Bu anlamda “sağlık” bir
kamu hizmeti olarak, tartışılmaz bir sorumluluk ve yükümlülük haline dönüşmüştür. Salt
devlet ya da politik erkle tanımlanmış bir sorumluluk değildir, bu durum. Aynı zamanda
özel girişimi, şirketleri de bu sürece dahil etmiştir.
İnsanoğlunun bu tarihsel serüvenini daha da belirgin hale getiren ise hiç kuşkusuz
teknolojik gelişmenin yarattığı katkılardır. Sağlığı koşulsuz ve tartışmasız en önemli sorumluluk haline dönüştüren gelişmeler, elbette teknolojinin üstünlüklerini de çalışma süreçlerine taşımak durumunda kalmıştır. Herşey insan için düsturundan hareketle, sağlığın
daha etkin ve sonuç verici bir boyuta kavuşması için elbette teknoloji dev bir adım olarak
kendini ortaya koymuştur.
Teknoloji elbette verilerin toplanmasında, değerlendirilmesinde sağlık sektöründe çok
önemli bir katkı sağlamıştır. Öte taraftan etkin ve etkili bir iletişim ağının kurulması, hastalığın öyküsünün kayıt altına alınması, teknolojinin en güçlü katkıları arasında sayılmalıdır.
Özellikle kronik hastalıkların takibinde, denetim altında tutulmasında teknolojinin bugün
için sağladığı katkılar ne kadar dillendirilse yeridir. Bu dillendirmeyi bütün yönleri ve kapsamıyla Başak Mendi’nin yerine getirmeye çalıştığını söylemek gerekir. Elinizdeki çalışma
bilişim teknolojisinin sağlığa taşıdıklarını tüm ayrıntılarıyla paylaşmaya çalışmıştır. İçerik
açısından bilişim teknolojisinin sağlıktaki karşılığını tüm uzmanlık alanlarında betimlemeye çalışmaktadır.
Çalışma alanına nesnel bakabilen ve bu noktada sağlık gibi hassasiyetin en üst düzeyde gösterilmesi gereken bir alanda, Mendi’nin çalışması bu duyarlılığı fazlasıyla barındıran
bir yapıt olmuştur. Teknolojinin sağlıkta etkin ve etkili kullanımı; sağlıklı bir durum tespiti
yapmayı ve de nesnel bir yaklaşımı gerekli kılıyor. Mendi de bu çalışmayla etkin ve etkili
tespitini, nesnel bir titizlikle ve özenli bir akademik perspektifle gerçekleştirmiştir. Sağlık,
iletişim ve bilişim sektörüne çok katkı sağlayacağı tartışılmaz eser; aynı zamanda temel bir
insan hakkı olan “sağlıklı yaşam” için teknolojinin kullanımındaki kamusal sorumluluğu da
fazlasıyla anımsatmaktadır.
Prof. Dr. Suat GEZGİN
İstanbul Üniversitesi
İletişim Fakültesi
iii