E-TWİNNİNG İLE WEB 2 ARAÇLARI ÖĞRENİYORUM Geçmişte Kullanılan Araçlar | Page 2
Yontulmuş Taş Aletler (StoneTools)
Arkeolojiyle, daha da özelinde Paleolitik Çağ ile ilgili çalışmalarda “teknoloji” terimi doğada yer alan çeşitli hammaddelerin, insanlar tarafından taş, odun,
kemik veya boynuz gibi nesnelerle işlenilerek, kendi amaçları doğrultusunda kullanabilecekleri aletler üretmesi olarak kullanılmaktadır.
Teknoloji, bir anlamda, geçmiş zamanlara ait maddesel kültür ürünlerini oluşturan fiziksel davranışlardır. Bu, ürünlerin oluşturulmasında kullanılan teknikleri de içerir
ve doğada bulunan hammaddelerin değiştirilmesi ve kullanılması sırasındaki davranışlar da “teknoloji”dir (Inizan et al. 1999). Teknoloji, insanlarla doğrudan ilişkilidir
ve dönem insanlarının kültürlerini, yaşam biçimlerini, sosyal yapılarını yansıtmaktadır. Teknolojide insan faktörünün yanı sıra çevre koşulları, hammadde kaynakları
da doğrudan etkilidir ve teknolojinin tanımlanmasında kullanılmaktadır.
İnsanın biyolojik evrimsel süreci dikkate alındığında, iki ayakla dik yürüme, insanın geliştirdiği en önemli uyum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu uyum hominidlerin
beyin kapasitesinin artmasına, çevrelerini daha geniş perspektifle taramalarına, boş kalan elleriyle alet kullanma ve yapmalarına; bunlara bağlı olarak da
beslenmelerini genişletmelerine olanak sağlamıştır (Baykara ve Oğuz 2005). Beslenmenin genişlemesinde en önemli etkenlerden bir tanesi olarak, etin beslenmeye
katılması gösterilmektedir. Et ilk olarak insanların morfolojisinde farklılıklar oluşmasını sağlamıştır ve insanlar narin bir yapıya (mide ve bağırsak küçülmesi) sahip
olmuşlardır. Etin beslenmeye girmesinde önemli bir diğer etken ise taş alet kullanımın gelişmesidir. Etin parçalaması ve koparabilmesi için sert ve keskin kenarlı
aletlere ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç için insanlar çeşitli nesnelere bir biçim kazandırarak bunları kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya ve geliştirmeye başlamıştır.
Alet yapımı, insanlarda grup dinamiğinin gelişmesini, bireyler arasında koordinasyonu ve birlikte çalışmayı doğurmuştur (Cameron ve Groves 2004).