Draje Dergi Draje Dergi || Edepsiz Draje | Page 50
UCUZLUK VAR!
!RAV KULZUCU
50
Yazı: Ece Dericioğlu - E-mail: [email protected] - İllüstrasyon: Birkan Can Evirgen
H
içbir gerekçe göstermeden hayvan öldürmenin cezası beş yüz lira. Bu
cezanın pek uygulanmaması ise her ölümün bir gerekçesi olduğunu gösteriyor. Her gün yol kenarlarında gördüğümüz cansız kedilerin ölüm gerekçesi insanların ‘bir yerlere yetişme çabası’ muhtemelen. Trafik kazası sonucu ölen
kedilerin haline şükretmeli; birkaç çocuğun ‘can sıkıntısı’ da olabilirdi ölüm sebepleri.
Peki sokakta kavga ettikleri için öldürülen iki köpeğe müstahak değil midir bu son?
Yapmasalardı ‘it dalaşı’. Bir kasa civcivle canlı canlı beyzbol oynama zevkinden kim
mahrum edebilir ki gençleri. Her bir civciv için ayrı ceza uygulanırsa biraz pahalıya
gelebilir bu eğlence. Olsa olsa hepsi bu. Hayat pahası işte her şeyin bir bedeli var.
Köpekleri ormana götürüp topluca zehirlemenin bedeli ise yok. Çünkü orada şahit
yok. Hayvanların ağzı var dili yok durumunda olması ne kadar da iyi, yoksa kim
susturabilirdi dile gelen civcivleri... Peki ya sırf caniliğine gözleri oyulan eşşeğin gözyaşları kalmış mıdır ağlamak için; kalsa da neresiyle ağlasın bu eşşek? İnsanların en
doğal hakkı olan bazı ‘zevkler’ uğruna telef olan at, inek, koyun hatta tavuk küfür
edebilmiş midir acaba içinden?
Hayvan olmanın dayanılmaz ağırlığına dayanmak ne de zor... Ve biz insanlar tıpkı
ilkokulda öğretildiği gibi ‘hayvanların etinden, sütünden, derisinden’ faydalanırız.
Hala geçerli bu tanım yalnız bir eksikle; kendi özel zevklerimiz için de hayvanlardan
faydalanabiliriz. Bir hayvanı öldürmek isterse canınız üzerinde çok da düşünmeye
gerek yok. Bir gören olmazsa bedavaya kapatırsınız bu işi. Yok eğer yakalanırsanız kapalı alanda beş tane sigara içtiniz farz edin çok pahalı değil yani. Gerekçe
uydurmaya değmez. Hem altı üstü bir hayvan için olay çıkarılmasına ne gerek var.
Hayvanların suçu öyle çok ve bizler öyle masumuz ki istenirse neden çok ama istemeye gerek yok. Hiç kimse hesap sormasın oldukça edepli bir mahallenin sakinlerinden ‘edepsiz davranışlarda bulunma’ gerekçesiyle öldürdükleri köpekler için; ‘Onlar
mı daha edepsiz, siz mi?’ diye.
Görüldüğü üzre Ece uzun bir aradan sonra yeni bir yazıyla aramıza döndü. Biz bu işe çok sevindik.
Ama cidden şunu söylemeliyim ki İlknur bu sayıda kaytarıp memlekete dönünce bütün sayfa altları
Erdinç ve bana kaldı. Bundan bana ne deme sayın okur, burada içimi döküyorum sana. Yahu Songül
de sağolsun böyle koca koca çerçeveler bırakınca bunaldım resmen. Bi de yanımdaki koltuktan
bana çemkiriyor ne zaman bitecek sayfa altları diye. İçim çürüdü resmen lan! Bak bir de aklıma
ne geldi, bir dizi bulmuşum acayip güzel, ekrana kitledi beni resmen. Adı da Supernatural. İzle bak
bunu, korkulu morkulu lokum gibi gidiyo. Neyse al yanaklı, bülbül sesli okurum benim, uzatmayalım.
Bir sonraki sayfaaltında görüşürüz, öptüm!