DİVAN-I KEBİR'DEN SEÇMELERLE HASAN DEDE SOHBETLERİ | Page 96

Divan-ı Kebir ’ den Seçmelerle
ayırır . Allah ’ ın kulunu imtihan edişi , o kula kendi halini bildirmek içindir . Kullar , yani insanlar çocuk gibidirler ; kendi hallerini bilmezler . Kul bu imtihanı kazanırsa , yani başına gelen felaketten ibret alabilirse , Allah ’ ın lütfuna mazhar olur , zevke dalar ; ibret alamazsa azaba düşer .
Biz ne şeyh , ne tarikatçi , ne evliyayız . Biz , aşıkın ‘ maşuk ’ u , maşukun da ‘ aşık ’ ıyız . Biz ilahi bir gaye ile sevmek ve sevilmekten başka bir şey bilmiyoruz .
“ Az bir zaman için olsun kendini düşüncelerden kurtarsan ne olur ? Balık gibi bizim denizimize dalsan , orada dalgalar yutsan ne olur ?
Düşünceleri içinden atar , uykuya dalar da , onlardan kurtulursan Ashab-ı Kehf ' ten sayılırsın , kutsal bir nur kesilirsin .
Sen , bir saman çöpüsün . Bizse , devlet kehribarıyız . Şu dünya samanlığından biraz ayrılarak bize gelsen , kehribara dönsen ne olur ?
‘ Artık bu defa toprak olacağım , ayak altında ezileceğim ’ diye yüz kere ahdettin . Bir kerecik olsun , ahdinde dursan ne olur ?
Sen , samanla karıştırılmış balçık içinde gizlenmiş bir incisin . Ey güzel yüzlü , yüzündeki çamurları yıkasan ne olur ?
96