DİVAN-I KEBİR'DEN SEÇMELERLE HASAN DEDE SOHBETLERİ | Page 66

Divan-ı Kebir ’ den Seçmelerle
görmüş Pir ’ ini ; hepsini bir noktaya bağlar . Başta mürşidini doğurur , ondan sonra Resullah ’ ı doğurur , Ali ’ yi doğurur . Onları doğurduktan sonra o güzelliklere hayranlıkla bakar . Ömrü hep güzel duygularla , güzel muhabbetlerle geçer ve sonunda yine aslına ulaşır .
Dervişin büyüğü kimdi bu alemde ? En güzel örnek Hazreti Ali Efendimizdir . Hazreti Ali Efendimiz kimi doğurdu bu alemde ? Hazreti Muhammed ’ i doğurdu . Hazreti Muhammed ’ den başkasını doğurmadı . Hazreti Muhammed Efendimiz de bu alemden giderken ne Ebubekir ’ i doğurdu ne Ömer ’ i , ne Osman ’ ı ; o da Ali ’ yi doğurdu . Derviş , eşik demektir . Dervişin başı kesiktir ; hep secdededir . Onda olan bütün varlık , iman ettiği yerdir . Derviş olmak kolay değildir . Ama mürid olunur … Müridin manası yolu seven demektir . Fakat mürşidin karşısına bir derviş çıktı mı , mürşid oraya soyunur . Derviş , kulağını mürşidin dilinden çekmez , gözlerini onun ağzından çekmez . ‘ Arif ’ sıfatı , dervişlerin sıfatıdır . Bütün dava bulunduğumuz yoldur . Ariflerin yoludur ; irfaniyettir . Kimliğine ulaşmaktır ve kimliğinle yaşamaktır . Cenab-ı Mevlana şöyle buyurur : “ Biz bu dünyadan göçtükten sonra bizim kabrimizi yeryüzünde aramayın , bizim kabrimiz ariflerin gönlündedir ...”
66