DİVAN-I KEBİR'DEN SEÇMELERLE HASAN DEDE SOHBETLERİ | Page 169

Hasan Dede Sohbetleri
Ne yırtarım , ne dikerim , ne yaparım , ne yakarım . Ne gecenin , ne de gündüzün esiriyim . Ne de elim daralmış , kesada uğramışım .
İman güneşi doğdu , etrafı aydınlattı , ruha ulaştı . Nefsin karanlıkları dağıldı . Küfrün kalesi yıkıldı , yerle bir oldu .
Zahidin de , ibadet edenin de yolu , isteksiz olmak , dünyaya ait dileklerden vazgeçmektir . Söyle bakalım , ben neyi bırakayım ? Kimden vazgeçeyim ? Benim bütün dileğim ve isteğim hep sensin .
Ey aşk , benim bütün varlığım sensin . Rükuum da sanadır , secdem de ! Nekesliğim de cömertliğim de senin içindir . Zaman seninle düzene girmiştir .
Şeytan bana musallat olduğu , beni kaptığı zamanlarda hep seni anarak kurtuluyor ve seviniyordum . Şimdi sen , beni , benden öyle kaptın ki , hatırımdan anmak duygusu bile gitti .
Zaman düşmanlarımla anlaştı . Onlarla dost oldu . Ayrılık yüreğimi yaraladı . Uyku beni rahatsız etti , gözümden kaçtı gitti . Benim saadetimi , mutluluğumu uyuttu .
Dolunayın söndüğünü , yıldızların karardığını , denizin coşup kabardığını , geminin dalgalar arasında sıkıştığını görüyorum .
Senin denizine gelince ab-ı hayat olurum . Fakat kıyıya düşersem , taş kesilirim , cansız kaya olurum .
169