DİVAN-I KEBİR'DEN SEÇMELERLE HASAN DEDE SOHBETLERİ | Page 140

Divan-ı Kebir ’ den Seçmelerle
Şu söylediğimiz sözlere sığmayan bir alem var , onu dileyip isteyelim . Bu dünya , bu dünyadaki hoşluklar , insandaki hayvanlığın payıdır . Bütün bunlar , insanın hayvanlığına kuvvet verir ; insanın aslıysa eriyip gitmededir . Hani derler ya : İnsan , söz söyleyen hayvandır . Şu halde insan iki şeyden ibarettir . Şu dünyada hayvanlığının payı olan şu özentilerdir , şu dileklerdir . Onun özüne gıda olanlarsa bilgidir , hikmettir , Tanrı ’ yı görüştür . İnsanın hayvanlığı , Tanrı ’ dan kaçmadadır ; insanlığı ise , dünyadan kaçmada .
“ Şu tenimiz ruhumuzun bir köşküdür . Orası bir tepe , bir yıkık yer değildir . Ruhumuz , bizim biricik dostumuz , yarimizdir . O , bize hiç bir zaman yabancı olmaz .
Gönül yolu , korkunç bir çölden geçer . Yürekli bir er , Rüstem gibi yiğit olmayan bir kişi oraya nasıl varabilir ? Oraya varacak kişi , bir pehlivan gibi hasmını yere vuran , çeşitli gıdalarla bedenini besleyen , kuvvetli , güçlü kişi değildir .
Oraya varacak kişi , nefsini yenen , kendi benliğini yıkıp alt eden ; dünya aşığı değil , Allah aşığı olan kişidir .
Böyle bir kişinin bedeni mezara girince , mezarın toprağı ile örtülünce , o bedenden tohum nasıl baş verir , yücelirse , tıpkı onun gibi Hakk tarafından kabul ediliş ağacı yükselir , boy atar .
140