DİVAN-I KEBİR'DEN SEÇMELERLE HASAN DEDE SOHBETLERİ | Page 108

Divan-ı Kebir ’ den Seçmelerle
Hal zaten aşikardır , daha fazla aşikar etmeye hacet yok . Biz kulağımız açılınca , gözümüz görünce , o hali anlıyor , görüyoruz . O daima açık da , biz görmüyoruz . Hayret içinde hayret ... İnsan , hakikati tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermek için bir çaresini bulamıyor ki .
Asıl sarraflık , altını vitrinde görüp tanımak değil , her yerde tanımaktır . Hakikat altınını da sahifelerde , sözde değil , ayak altında da görünce tanımaktadır bütün iş .
İnsanın gözü , Allah ’ ın gözüyle birleşirse , herkes o kadar güzel görünür ki ... Ayırmak , çirkin görmektir . Güzel gören gözün kalbi , şefkat hazinesidir . Onlar herkesi severler . Hatta , kendilerini öldürmek isteyenleri bile .
Allah , ‘ Ben ’ diyor , biz diyemiyoruz . Biz ‘ Ben ’ dersek , bizi ihraç eder . Gururla ‘ Benim ’ diyen benliğe düşer . Benlikten konuşan ise acizdir . ‘ Ben O ’ nunum ! Ben O ’ yum !’ diyen varlığını , benliğini , Allah ’ ın varlık deryasına atan ise , Allah ’ ın her şeyi çevreleyen sıfatına mazhar olur . O , her şeyi kapsıyor demektir . ‘ Ben !’ Diyenlere bir bakın ; o zevkten ne kadar uzaklar değil mi ?
Allah ’ ın sözü , ‘ La İlahe ’ dir . Sen yokolunca seni anlayacak kişi yine kendinsin . Biz yokolursak , kendi var . Kendi yok dediğimiz zaman , bu , ‘ Allah yok ’ demek değildir ; O , yokluktadır . Allah ’ ın bir ismi ‘ Batın ’, bir ismi de ‘ Zahir ’ dir . Peki ne vakit
108