DİVAN-I KEBİR'DEN SEÇMELERLE HASAN DEDE SOHBETLERİ | Page 93

Hasan Dede Sohbetleri
Aşıkların gönüllerinden geçenleri bilen sır çavuşu geldi , başını ayak yaptı , kalem oldu da kağıdın gönlüne , şu hoş , tatlı , müjdeli haberi yazdı :
‘ Ey tertemiz gönüller , ne zamana kadar toprağın içinde sabredeceksiniz ? Haydi , mezarlarınızdan sıçrayın , çıkın , size ilahi yardım geldi .’
Kıyamet davulunu çaldılar , mahşer sur ’ unu , yeniden dirilme sur ’ unu üflediler . Ey ölüler ! Vaad edilen yeniden dirilip kalkma vakti geldi .
‘ Kabirdekiler dirildiler çıktılar , gönüllerindekiler açığa çıktı ’ ayeti bilindi . Sur sesi geldi . Can da maksadına erişti .
Dün gece , gökyüzünde parlayıp duran yıldızlardan bir gürültü duyulmuştu . Neşeli bir ses şöyle haykırıyordu ; ‘ Yıldızı pek kuvvetli olanların en kuvvetli olanı kainatı şereflendirdi .’
Kalk , devran bizim devranımızdır . Aşk padişahı başkasının değil bizimdir ! Madem ki , onun bakışı bizim canımızdır . Bize müeyyed , sonu olmayan bir ömür geldi ulaştı .
Saki , renk vermeden , laf söylemeden , sonu gelmez şarabı döktükçe döktü de Kaf Dağı bile deve gibi oynamaya başladı . Zira alemde yeni bir yaşayış , yeni bir alem kuruldu .
Yine ruh Süleymanı bizi sabah şarabı içmeye çağırdı . Belkıs ’ ın sınandığı billur döşenmiş saray bize de göründü .
93