KİMMİŞİM?
Rabia Selvanur Şanlı
Saat kaç, vakit kim, zaman ne?
Haberim yok hiçbirinden, sanki yıllardır bu masanın
başında eski ve özensiz kullanılmış bu deftere derdimi
anlatmaya çalışıyorum.
Bazen haykırıyorum ama kısılmış sesim, anlamamışım
bile. Duymamışım defterin bana fısıltılarını; ‘’yazmak için
yazma’’ demelerine varamamışım. Anlayamamışım
söylediklerini, bakışlar dan korkmuşum. Onları o kadar
çok sevmişim ki; kendimden, kalemimden soğumuşum.
Ben kimmişim ki bu deftere hâkim oluyormuşum, ben
kimmişim ki ömürlerden vakit çalıyormuşum…
Ben, bu savaşta sonsuz merhametliye sığınan bir
askermişim, en iyi subaylarım can vermiş
ağlayamamışım bile.
Ben, bir çocuğun çığlığına gizlenmişim, arasanız da
bulamayacağınıza eminmişim.
Bir babanın kızının saçını okşarken ki
tebessümüymüşüm.
Ben, bu kalemin bitmek bilmez mürekkebiymişim.
Hasbelkader İstanbul’un ara sokaklarında kaybolup
kendini bulmuş kişiymişim.
Bir sayfa dolusu ‘’ben’’le başlayan başlayan cümle
kuracak kadar kendimi beğenmişim.
Bir bakmışsın sadece seni yansıtan bir aynaymışım.
Şimdi sen söyle, ben kimmişim?
9