Dilhâne Ekim ekim

An

Osman Deniz bir şiirdir ‘ an ’ ne bir masal ne de destan sükût ile yaşanan

gönül yarası seher yeli açmış alacakaranlıkta küf kokan

baş vermiş tomurcuk aşılanmış nefesle kurumuş kabuğundan gökleri zorlayan

topraktır kök sarmış ufkumuzu bağlamış ötelere bırakmayan

dillerde persenk sırrı her zaman bizlere meçhul kalan imge tarlası sonsuz bakir hiç el değmemiş bir beynin kıvrımında kanla sulanan

dökülen kanımız diyetimiz toprağa ruhumuza bedel kurban

yokluk için dökülen yaş varlık için akıtılan kan

kurumaya yüz tutmuş nemli bir gölge kadar yorgun yapışkan

çatlayan kısrak damarlarımızda dörtnala hiç ter dökmeden şehvetle koşturan bir saat , göğsümüzde yelkovandan hızlı akrep zamanı zehirleyip öyle sonsuza koşan

döner döner öğütür değirmen taşı gibi öğütür zamanı hiç yorulmadan

binlerce yıldır kemirip şu hayatı mezarlıklarda biteviye şehirler kuran

ve yakalar birden buruşturur avucunda ölüm gelir aylardan belki de haziran

bilge kişi odur ki " ve ' l asr " ile ‘ an ’ ın kollarına sığınan

An

Şiir

Osman Deniz bir şiirdir ‘ an ’ ne bir masal ne de destan sükût ile yaşanan

gönül yarası seher yeli açmış alacakaranlıkta küf kokan

baş vermiş tomurcuk aşılanmış nefesle kurumuş kabuğundan gökleri zorlayan

topraktır kök sarmış ufkumuzu bağlamış ötelere bırakmayan

dillerde persenk sırrı her zaman bizlere meçhul kalan imge tarlası sonsuz bakir hiç el değmemiş bir beynin kıvrımında kanla sulanan

dökülen kanımız diyetimiz toprağa ruhumuza bedel kurban

yokluk için dökülen yaş varlık için akıtılan kan

kurumaya yüz tutmuş nemli bir gölge kadar yorgun yapışkan

çatlayan kısrak damarlarımızda dörtnala hiç ter dökmeden şehvetle koşturan bir saat , göğsümüzde yelkovandan hızlı akrep zamanı zehirleyip öyle sonsuza koşan

döner döner öğütür değirmen taşı gibi öğütür zamanı hiç yorulmadan

binlerce yıldır kemirip şu hayatı mezarlıklarda biteviye şehirler kuran

ve yakalar birden buruşturur avucunda ölüm gelir aylardan belki de haziran

bilge kişi odur ki " ve ' l asr " ile ‘ an ’ ın kollarına sığınan

Dilhâne Ekim ekim | Page 14

An

Osman Deniz bir şiirdir ‘ an ’ ne bir masal ne de destan sükût ile yaşanan

gönül yarası seher yeli açmış alacakaranlıkta küf kokan

baş vermiş tomurcuk aşılanmış nefesle kurumuş kabuğundan gökleri zorlayan

topraktır kök sarmış ufkumuzu bağlamış ötelere bırakmayan

dillerde persenk sırrı her zaman bizlere meçhul kalan imge tarlası sonsuz bakir hiç el değmemiş bir beynin kıvrımında kanla sulanan

dökülen kanımız diyetimiz toprağa ruhumuza bedel kurban

yokluk için dökülen yaş varlık için akıtılan kan

kurumaya yüz tutmuş nemli bir gölge kadar yorgun yapışkan

çatlayan kısrak damarlarımızda dörtnala hiç ter dökmeden şehvetle koşturan bir saat , göğsümüzde yelkovandan hızlı akrep zamanı zehirleyip öyle sonsuza koşan

döner döner öğütür değirmen taşı gibi öğütür zamanı hiç yorulmadan

binlerce yıldır kemirip şu hayatı mezarlıklarda biteviye şehirler kuran

ve yakalar birden buruşturur avucunda ölüm gelir aylardan belki de haziran

bilge kişi odur ki " ve ' l asr " ile ‘ an ’ ın kollarına sığınan

An

Osman Deniz bir şiirdir ‘ an ’ ne bir masal ne de destan sükût ile yaşanan

gönül yarası seher yeli açmış alacakaranlıkta küf kokan

baş vermiş tomurcuk aşılanmış nefesle kurumuş kabuğundan gökleri zorlayan

topraktır kök sarmış ufkumuzu bağlamış ötelere bırakmayan

dillerde persenk sırrı her zaman bizlere meçhul kalan imge tarlası sonsuz bakir hiç el değmemiş bir beynin kıvrımında kanla sulanan

dökülen kanımız diyetimiz toprağa ruhumuza bedel kurban

yokluk için dökülen yaş varlık için akıtılan kan

kurumaya yüz tutmuş nemli bir gölge kadar yorgun yapışkan

çatlayan kısrak damarlarımızda dörtnala hiç ter dökmeden şehvetle koşturan bir saat , göğsümüzde yelkovandan hızlı akrep zamanı zehirleyip öyle sonsuza koşan

döner döner öğütür değirmen taşı gibi öğütür zamanı hiç yorulmadan

binlerce yıldır kemirip şu hayatı mezarlıklarda biteviye şehirler kuran

ve yakalar birden buruşturur avucunda ölüm gelir aylardan belki de haziran

bilge kişi odur ki " ve ' l asr " ile ‘ an ’ ın kollarına sığınan