Irak, Suriye ve doğunun birçok yerinden getirilen
malzemelerle yapılmış, değerli taşlarla süslenmiştir.
Zemini kıymetli mermer ve süslü tahtalar ile
işlenmiştir. Yapının duvar ve tavanlarında oymalar,
işlemeler ve gazeller bulunur. Kurtuba Cami’nin en
güzel kısmı mihrabı ve minberidir. Mihrap at nalı
şeklindedir. Minber, pek çok fildişi parçayla, değerli
taşlardan altın çivilerle yapılmıştır. Caminin önemli
özelliklerinden biri de sütunlarıdır. Her biri 10 m
yüksekliğinde 1419 sütun bulmaktadır. Bu sütunlar
için farklı mermerler bir arada kullanılmış kemerlerle
de iki katlı görünüm sağlanmıştır.
Kurtuba beş yüz yılı aşkın bir süredir ezan sesiyle
uyandıktan sonra 1236 yılında Kastilya kralı III.
Fernando tarafından işgal edilir. Endülüs Emevi
Devleti İspanyollar tarafından yıkıldıktan sonra
Kurtuba Camii, katedrale çevrilir, bu durumda
camiye büyük zararlar verir.
Endülüs ve Kurtuba yalnızca İslam dinini Avrupa’ya
taşımakla kalmamış, etkisi günümüze kadar
uzanan siyasi ve kültürel izler de bırakmıştır. Bugün
hala ilk dönemlerdeki ihtişamını sürdüren
İslamiyetin Avrupa’daki gözağrısı Kurtuba Camii
işte böyle bir medeniyetin mirasıdır.
Asiye Eroğlu
27