Dijital Sayı Mart-Nisan-2020 | Page 7

MART-NİSAN 2020 erli üretim ılımdır” • Ekonominin sadece paradan, borsadan, faizden, spekülatif araçlardan ibaret bulunmadığı, asıl olanın yeterli üretim ve adil dağılım olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. • Devlet ile vatandaşları arısındaki siyasi, ekonomik ve sosyal ilişkilerin yeniden tanımlanacağı bir döneme giriyoruz. • Asıl büyük mücadelemiz salgın sonrasında başlayacaktır, üretimi mutlaka sürdürme vurgusu yapmamamızın sebebi budur. • Çalışabilen her fabrikamız üretmeye devam edecektir. Çiftçilerimiz ekilmemiş tek karış toprak bırakmayacaktır. Kredi Garanti Fonu’nun destek rakamını ve kapasitesini arttırdık. Belediyelerin salgınla mücadelesine destek vermek için vergi payı ödemelerinden yapılan kesintileri üç ay süreyle kaldırarak bu kurumlarımıza 3 milyar liralık kaynak sağladık. Vergi, sigorta ve kredi geri ödemelerine sağladığımız kolaylıklara bir yenisini daha ekliyoruz. KOSGEB geri ödeme desteklerinden faydalanan 136 bin işletmemize Nisan, Mayıs, Haziran ayları itibariyle yapacakları banka kredi ödemelerini de erteleme imkânı sağlıyoruz. Bu ertelemeden kaynaklanacak maliyeti KOSGEB üstlenecektir. Emeklilerimizi hem en düşük maaşlarını bin 500 liraya çıkartarak hem de ikramiye ödemelerini öne çekerek rahatlattık. Düşük gelirli 2 milyon 100 binin üzerinde haneye biner lira nakit yardımı yaparak bu sıkıntılı günlerde garip gurebayı sahipsiz bırakmadık. “En az hasarla geride bırakmamız gerekiyor” Koronavirüs salgının ardından dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı açıkça görüldüğünü belirten Erdoğan, üretimin önemine işaret etti: “Diğer ülkelerin ve insanların sırtından kendilerine sahte bir refah düzeni kuranların devri artık kapanıyor. Ekonominin sadece paradan, borsadan, faizden, spekülatif araçlardan ibaret bulunmadığı, asıl olanın yeterli üretim ve adil dağılım olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Devlet ile vatandaşları arısındaki siyasi, ekonomik ve sosyal ilişkilerin yeniden tanımlanacağı bir döneme giriyoruz. Bu yeni dönemde tüm dünyada bizim 17 yıldır dilimizden düşürmediğimiz, insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesi her ülkede yönetim sisteminin merkezine yerleşecektir. Türkiye için bu dönem en az çok partili hayata geçtiğimiz, en az rahmetli Özal’ın reformları, “Hep birlikte daha çok çalışacağız” Asıl büyük mücadelemiz salgın sonrasında başlayacaktır, üretimi mutlaka sürdürme vurgusu yapmamamızın sebebi budur. Çalışabilen her fabrikamız üretmeye devam edecektir. Çiftçilerimiz ekilmemiş tek karış toprak bırakmayacaktır. Hizmet sektörümüz hem içerideki hem dışarıdaki bağlantılarını canlı tutacaktır. Kurulan yeni dünyada en güçlü şekilde yerimizi almak için hep birlikte daha çok çalışacağız. Sadece salgın döneminin kayıplarını telafi etmekle kalmayacak, inşallah çok daha büyük bir hamleyi hep beraber gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasının önündeki engeller âdeta kendiliğinden kalkıyor. Üretimimizi, istihdamımızı, ihracatımızı, sanayimizi, ticaretimizi, altyapımızı hedeflerimize uygun şekilde daha da güçlendirmek için hızlı bir şekilde başlatacağız. Bu süreçte ülkemizdeki her bir vatandaşımızın emeğine, birikimine, kabiliyetine, cesaretine, çalışkanlığına, bilhassa da gençlerin enerjisine ve heyecanına ihtiyacımız olacak, işçisinden işverenine, esnaf, sanatkârından çiftçisine kadar, mal ve hizmet üretiminde yer alan kesimler bu yeni döneme şimdiden hazırlanmalıdır. Salgının önüne geçmek için evde kalarak geçirdiğimiz günlerde depoladığımız enerjiyi inşallah yeni dönemde daha çok çalışarak, daha çok üreterek değerlendireceğiz. Türkiye’nin istiklali ve istikbali için bugüne kadar nice zorlukların üstesinden milletimizle birlikte geldik, Allah’ın yardımıyla bu sıkıntılı günleri de geride bırakarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını yine milletimizle beraber tamamlayacağız. en az AK Parti’nin demokrasi ve ekonomi atılımları kadar önemlidir. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye, tarımdan enerjiye kadar her alanda inşa ettiğimiz güçlü altyapının semeresini alacağımız bir devrin eşiğindeyiz. Önümüzdeki bu yeni süreçte siyasi ve ekonomik olarak çok daha güçlü bir konuma ulaşma imkânına sahibiz. Bunun için hâli hazırda yaşadığımız dönemi en kısa sürede ve en az hasarla geride bırakmamız gerekiyor. Avrupa bölgesinde salgının artık zirve aşamasına geldiğini, yakında hissedilir bir gerilemenin başlayacağını ümit ediyoruz. Tek başına bizim bu salgını bitirmemiz yetmiyor, güçlü insani ve ekonomik bağlarımızın olduğu bu coğrafyanın tamamında bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Şu ana kadar aldığımız tedbirler ve gerekirse alacağımız ilave önlemler, bütün bunlar sayesinde Avrupa ve dünya ile paralel şekilde inşallah bu salgının üstesinden geleceğiz.”