DENİZDE YAŞAMAK
Denizlerin sakin olduğu zamanlar da vardır, hırçın zamanları da…
Hele bir de öfkelendi mi önünde duramazsın… Kimileri en öfkeli
zamanlarına, her ne kadar yakıştırmasam da, “Kudurmuş gibi”
tanımlamasını yapar. Ama sakin de olsa, öfkeli de olsa deniz; huzurdur,
barıştır.
Öyledir ki, denizin manzarasını seyrederken de huzur alırsın, içinde
bir şekilde yer alırken de…
Denizin içinde bir şekilde yer almak ne demektir?
Acaba şöyle diyebilir miyiz?
Yüzerken, sörf yaparken, bir sandalda kürek çekerken, yelkenli bir
tekne ile giderken, balık avına çıktığında motorun pat pat sesini bir şarkı
gibi dinlerken, bir motor yatta dalgaların üzerinde uçarken, neler
hissediyorsunuz?
Biraz daha devam edersek, ister sakin hava, ister bir sert hava seyri
sonrasında, limanda demir atmış gökyüzünü izlerken, daha yeni
tanıştığın hemen yanı başında demir atmış diğer teknelerle tatlı sohbetler
ederken ne düşünüyorsunuz? Bu sorunun cevabını vermeden, küçük bir
tecrübe paylaşmak istiyorum.
Teknemin adı da, fedakar ve sadık dostumun adı da aynı: UFO
13