Denizde Yaşamak Denizde Yaşamak | Page 10

GİRİŞ Büyük kentlerde yaşayan çoğu kişinin hayali, iyi bir gelir elde edip bir balıkçı köyü ya da sahil kasabasına yerleşmektir. Yıllarca bunun hayalini kurarlar. Birçoğu, kendilerinin ve ailelerinin bakımını sağlayacak birikime ulaşmalarına rağmen, kent hayatını bırakamazlar. Bu hayaller, onlar için gerçekleştirilmesi güç tatlı bir düştür sadece… Ya hırslarını ve daha fazla kazanma arzularını yenemezler… Ya da korkarlar. Korkmayıp denemek isteyenler, bir süre bir sahil kasabasına gider. Güz ve kış ayları gelip de ortalık önce sakinleşip ardından da ıssızlaştığında, çoğunu afakanlar basar. Sanki kent hayatında haftada ya da ayda bir tiyatroya giderlermiş gibi, bir balıkçı köyünde ya da sakin bir koyda tiyatro, opera ve bale salonu aramaya başlarlar… Kimileri de, tekne ile tatile çıkanlara ya da teknede yaşayanlara gıpta ile bakar… “Ooo tekne ile mavi y olculuk ha” diye devamı gelmeyen, havada kalan klişeleşmiş bir cümleleri vardır. Bu cümledeki ifade, hayranlık, ulaşılamazlık ya da bir öykünme midir, pek anlaşılmaz. Sizin tekne yaşamınızı, ya da tekne ile dolaşmanızı, filmlerdeki gibi algılarlar. Şöyle bir minik senaryo geliştirelim: Fransa’nın Cote D’Azur sahillerinde bir motor yat... Bu yatta gündüzleri bikini, akşamları da tuvaletle dolaşan makyajlı güzel kadınlar, her gün sakal tıraşı olan ve smokin giyen adamlar, beyaz eldivenle şampanya ve ıstakoz servis eden garsonlar vardır… Zaten birazdan da hep beraber Monaco Limanı’na yanaşıp tarihi gazinoda önce istiridye yiyip şarap içeceğiz, sonra da rulet masasına oturacağız!... Şaka bir yana ama çoğu insan, bizlerin buna benzer bir hayat yaşadığını ya da tatil yaptığını zanneder. Oysa teknede tatil yapmanın ya da yaşamanın zorluklarını bilmezler ki... Denizde yaşamak 9