Şia'nın Doğuşu ve Tarihi ................................................................. 31
açıklığa kavuşur. Varlığı sadece gözle görülür maddi
dünya, insanı da
-hayatın verilmesiyle var olan ve
ölümle son bulan- maddi bir varlık olarak değerlendi-
renlerin yaşantılarında izledikleri yol, maddi ihtiyaçları
karşılamak ve böylece dünyevi keyiflerini temin et-
mektir. Bu tip insanların tüm çabaları, doğal etken ve
koşulları kendi çıkarlarına uygun bir hale getirmektir.
Tabiatı üstün bir güç sahibinin yarattığına, O'nun dün-
yayı bilhassa insanı yaratıp çeşitli nimetleriyle rızıklan-
dırdığına inanan bütün puta tapan toplulukların ya-
şantı-larındaki izledikleri program, Allah'ın hoşnutlu-
ğunu kazanıp O'nu gazaplandıracak şeylerden kaçın-
maktır. Çünkü Allah'ın hoşnutluğunu kazandıkları
takdirde, Allah nimetlerini çoğaltacak ve sürekli ba-
ğışta bulunacak; Allah'ı gazaplandırdıkları takdirde
ise, verdiği nimetleri onlardan geri alacaktır. Ancak,
yüce Allah'a inanmanın yanı sıra, insan için ebedi bir
hayat bulunduğuna inanan, onu yaptığı bütün kötü ve
iyi işlerinin sorumlusu bilen, sonuç olarakta sorgu ve
mükafat -yani kıyamet- gününün var olduğunu kanıt-
layan Mecusi, Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman toplu-
luklar, yaşantılarında bu inançlarının gözetileceği,
dünya ve ahiret mutluluklarını sağlayabilecek bir yolu
seçmek ve izlemek isterler. Varlık dünyası ve insanla
ilgili yapılan bu değerlendirme ve inanç ve bu doğrultu-
da hayatta amel edilen yasaların tümüne "DİN" denir.
Eğer bir dinde bölünmeler ve fırkalar meydana gelirse,