Türkiye Kadastrosu’nun Tarihçesi
Avrupa’ya staja gönderilen tapu ve kadastro memurlarından bir kafile: 28 Nisan 927
la, kadastro ve tapu tahriri ile ilgili gerekli birimler ve kadrolar tesis edilmiştir. Bu Kanun mucibince oluşturulmasına karar verilen ve bir müdür tarafından idare olunan kadastro ve tahrir komisyonlarının görev, yetki ve sorumlulukları ile bu işlemlerin ne şekilde gerçekleştirileceği yine aynı Kanun’un 45. maddesi uyarınca yürürlüğe konulan “Kadastro ve Tapu Tahriri Nizamnâmesi” ile açıklığa kavuşturulmuştur. Nizamnâme doğrultusunda, il ve ilçe sınırları dâhilinde oluşturulan kadastro ve tapu tahrir mıntıkalarında gerçekleştirilecek faaliyetlerin, yasal düzenlemelerin gerektirdiği şekilde düzenli, hızlı ve kolaylıkla yürütülmesi görevinin, kadastro ve tapu tahriri müdür ve müdürlükleri tarafından idame ettirilmesi uygun görülmüştür.
1936 yılında çıkarılan teşkilat yapısının belirlenmesine dair ilk ciddi yasal çalışma olan
2997 sayılı Tapu ve Kadastro Umûm Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunu’nda
kadastro müdürlüğü merkez teşkilatı kadrosunda yer almış ve merkezde yürütülen kentsel
kadastro işlemlerinin de bu birim tarafından yürütülmesi öngörülmüştür. Bir kısıtlama olmamasına rağmen çeşitli sebeplerle sadece kentlerle sınırlı kalan kadastro çalışmaları, kadastro
müdüriyeti tarafından il ve ilçe belediyeleri sınırları dâhilinde uzun bir süre yürütülmeye devam etmiş, kırsal kadastro alanında ortaya çıkan bu eksiklik ancak 1950 yılında çıkarılan Tapulama Kanunu’nun kapsamında gerçekleştirilen kadastro çalışmalarıyla giderilmiştir. 1950
yılında kırsal kadastro faaliyetlerine yönelik düzenleme yapılıncaya kadar sosyal hayatın farklı alanlarına da yansıyan çeşitli sorunlar ortaya çıkmış, bu dönemde özelikle 1948-1950 yılları
arasında ortaya çıkan adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs fiillerinin yarısının mülkiyet ihtilafından kaynaklandığı gözlemlenmiştir.789 Mahkemelerdeki davaların çoğunluğunun konusunu oluşturan bu durumun hızlı bir şekilde ortadan kaldırılabilmesi, kentlerle sınırlı kalan kadastro çalışmalarının bir bütün olarak Türkiye’nin her yerine yayılabilmesi 5602 sayılı
kanun ile mümkün olmuştur. 22 Mart 1950 tarihli Resmî Gazetede ilan edilen 5602 sayılı “Tapulama Kanunu” il ve ilçe sınırları dışında kalan tüm tapusuz taşınmaz malların tapulanarak
kadastro planlarının çıkarılmasını amaçlamıştır. Bu Kanun ilk olarak Ankara’nın bütün köylerinde 19/7/1950 gününden itibaren 14 müdür yönetiminde ve 200 kişilik bir ekiple uygulanmaya başlanmıştır.790
789 Mustafa Fevzi Bozer, 1950 - 1951 Adalet Yılı açılış konuşması
790 Bozer, Aynı konuşma
216