DORIAN&SIBLY
Dorian uyandığı zaman saat öğleyi çoktan geçmişti .Uşağı zili çalmakta çok çekindi çünkü bu sıralar Dorian kendi içine kapanık olmuştu .Ama Dorian için öğle çayı ve kendine gelen mektuplar büyük önem taşırdı.Uşağı zili çaldığında mektuplarını ve çayını getirdi.
"Mösyö iyi uyudular bu sabah."
Dorian uykulu ve haşin bakan gözleriyle
"Saat kaç Victor ?"diye sordu.
"Bir saatle bir çeyrek Mösyö."Dorian çayından bir kaç yudum almaya kalmadan mektupların ne anlam içerdiğini merak ettiği için kafasını mektuplardan alamadı.Bu sırada uşağı "Bir kadın bahçede sizi bekliyor mösyö"dedi.Dorian bir an duraksadı .Acaba gelen kişi o muydu? Sibly'miydi? İçinde biraz sinir,kafasında bir çok soru olsa da yine aynı duygular içini kaplamıştı bile .Victor'a. "Kim bu bayan"diye sordu.
Kim...İsminin Sibly olduğunu ve sizinle konuşmadan gitmeyeceğini söyledi diye cevap verdi.Dorian elindwki mektupları yatağına bırakarak pencereye doğru gitti.Sibly bahçedeki bir bankta oturuyordu.O anda Dorian ne yapması gerektiğini bilemedi.İçinde yaşadığı karmaşa onu tutsak mı edecekti ya da sonsuza dek özgür mü bırakacaktı.Hüznü ve kederi her şeyi anlatınca geçebilecek miydi?Yaşananlar hafızasından silinebilecek miydi?Ama ne olursa olsun sabahlığını çıkarıp üstüne bir şey aldı ve aşağıya indi.Bahçeye çıktığında Sibly ayağa kalktı ve Dorian diye seslendi.Dorian ise "Sibly Vane "dediğinde yüzünde soğuk bir ifade takındığı belliydi.
"Efendim Sibly Vane?"
"Sen...Bana hala kızgın mısın?"
"...
"Ah! Aptal kafam tabi ki kızgınsın ve bu konuda haklısın Dorian.Ama birbirimize tekrar bir şans verebiliriz."
Dorian bir süre donakaldı .Tabloyu ve yüzündeki zalim görüntüyü hatırladı.Basil'i nasıl zalimce öldürdüğünü .Sibly'ye ikinci bir şans verirse tüm yaşananları unutabilecek miydi? Ya tablo eski haline dönebilecek miydi?Bunu deneyecekti Sibly'n gözlerine baktı ve her şeyi oracıkta anlattı.Yaptığı hataların ardı kesilmiyordu ama Sibly anladı , Dorian'ın pişmanlığı, o mahzun haliyle ve Sibly'nin gözlerine bakan hüzün dolu bakışların göz ardı edemeyeceğini .Pişmandı yaptığı her şeyden Dorian.Ama ikisi de birbirlerini çok seviyordu ki her şeyi göz ardı ettiler .Ve oracıkta iki cümle döküldü ağızlarından.
Dorian"Ben böyle çağırmasam sen böyle gelmezdin."
Sibly"Ben öyle çağırmasam sen böyle gelmezdin."
Zaten ikisinin gözlerindeki tebessüm aşkı ilan ediyordu.Sibly bir sonraki tiyatrosuna hazırlanacaktı.Bu sefer Rosalind'i oynayacaktı.Dorian ise hep saklamak istediği benliğini ,tablosunu sergiye çıkaracaktı.Tablosunda tiksindirici bir görüntü vardı ama artık bunu yapmazsa ölene kadar o karanlık mahzen yaşamında tutsak kalacaktı.Sibly oyunu tamamladı ve Dorian'in resim sergisine katıldı.Herkes Dorian'ın o tablosunu görebilmek için can atıyordu. Dorian biraz hüzün,biraz korkuyla tablosunun örtüsünü kaldırdı.Tabloyu ilk görecek olan Sibly idi .Dorian ve Sibly tablonun karşısına geçti.Birbirlerine hissettikleri duygular nasıl kalplerinin anahtarı olduysa yüzlerindeki tebessüm ise karanlık mahzenin, tablonun anahtarı olmuştu
Tablo Basil'in evinde nasılsa öyleydi.
.
CREATING A DIFFERENT END TO THE NOVEL
By SEHER