Borsanomi 70 Borsanomi70 | Page 21

BORSADAN TEMMUZ / AĞUSTOS 2018 A ntalya Ticaret Borsası Temmuz ayı Meclisi, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında Borsa Top- lantı Salonu’nda yapıldı. Meclis üyelerine yönetimin bir aylık çalışmasının özetlendiği Meclis’te ATB Yönetim Kuru- lu Başkan Vekili Halil Bülbül, ekonomi ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bu- lundu. İş dünyasının yeni yönetim sistemi ve bakanlar kurulundan beklentilerinin yüksek olduğunu belirten Bülbül, özel- likle tarım sektörü ve Antalya’nın çözüm bekleyen ciddi sıkıntıları bulunduğuna işaret etti. Resmi rakamlarla ekonomi ve tarım sektörünün içinde bulunduğu durumu özetleyen Bülbül, Haziran ayı itibariyle ülke genelinde bir önceki aya göre ku- rulan şirket sayısının yüzde 33, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısının 41 azal- dığını kaydetti. 2017 yılının Haziran ayına göre ülke genelinde kurulan şirket sayı- sının yüzde 7, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısının ise yüzde 37 azaldığına dikkat çeken Bülbül, “İlimizde de benzer bir eğilim söz konusudur” dedi. KREDİ ÖDEMESİNE SADIĞIZ 2018 yılının ilk çeyreğinde Antalya’da kul- lanılan toplam nakdi kredilerin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artışla ülke ortalamasıyla aynı düzeyde olduğunu belirten Bülbül, “Bu dönemde takipteki alacaklardaki artış ise Antalya’da yüzde 1 Türkiye’de ise yüzde 8 olarak gerçekleş- miştir. Yani kentimiz iş insanlarının genel karakteristiği bir kez daha ortaya çıkmış- tır. Bu rakam kullandığımız krediyi ödeme sadakatine bir kez daha ülke ortalamasın- dan daha fazla sahip olduğumuzu gös- termektedir” diye konuştu. TARIMDA DAHA AZ KREDİ KULLANDIK Sektörlerin kredi kullanım oranlarını de- ğerlendiren Bülbül, toptan ticaret ve ko- misyonculukta bir önceki yılın aynı çeyre- ğine göre yüzde 15, turizmde yüzde 35, tarımda yüzde 16 artış görüldüğünü, bu oranların ülke ortalamasında toptan tica- rette yüzde 21, turizmde yüzde 19 ve ta- Türkiye ortalamasının yüzde 60 üzerin- dedir. Yani kullandığımız kredi, sahip ol- duğumuz mevduatın iki katına ulaşmıştır. Bu yüksek kredi oranına rağmen borcu- na sadakatte ülke ortalamasının üzerinde bulunmamız, olumlu bir özelliğimizdir” diye konuştu. İş dünyasının ödeme aracı çek-senet miktarı ve tutarlarındaki ilk altı aylık rakamları değerlendiren Halil Bülbül, şu bilgileri paylaştı: rımda ise yüzde 18 olarak gerçekleştiğini kaydetti. Bülbül, “İlimizin ana faaliyet sek- törleri olması itibariyle bu üç sektörden ticaret ve tarımda ülkemiz ortalamasının altında bir kredi artış oranına sahipken; turizmde ortalamanın yaklaşık 2 kat üze- rinde artış yaşamışız. Turizm sektöründe yaşadığımız bu yılki yüksek hareketlilik dikkate alınır ve ülkemiz turizminin yak- laşık yüzde 40’ına sahip olduğumuz ha- tırlanırsa kredilerdeki bu yüksek artışın nedeni anlaşılabilir” diye konuştu. TASARRUFÇU KİMLİĞİMİZİ KAYBETTİK Antalya’nın genel itibariyle tasarrufçu bir il olduğunu vurgulayan ATB Başkan Ve- kili Halil Bülbül, ancak son dönemde bu özelliğini kaybettiğini bildirdi. Bülbül, ”Biz uzun yıllar boyunca kredi-mevduat ora- nında başa baş yani 1’e yakın veya daha düşük bir orana sahiptik. Oysaki son açık- lanan veriyle bir kez daha görüyoruz ki, mevduatımıza göre kredi kullanımımız “Haziran ayı itibariyle karşılıksız çek sayı- sında 2017 yılı Haziranına göre ilimizdeki yüzde 50’lik azalışa karşılık, ülkemizde yüzde 29 azalış gerçekleşmiştir. Yine kar- şılıksız çek sayısında ilk 6 aylık durumda ise ilimizde yüzde 40, ülkemizde ise yüz- de 22 azalış yaşanmıştır. Karşılıksız çek tu- tarında ise geçen yılın haziran ayına göre ilimizde yüzde 27’lik bir azalış bulunması- na karşılık ülkemizde yüzde 15 artış gö- rülmüştür. Zira ilk 6 ayki karşılıksız çek tu- tarında da ilimizde yüzde 15’lik bir azalışa karşın ülkemizde yüzde 3 düzeyinde artış yaşanmıştır. Bu gerçekleşmeler, bizlerin borcumuza olan yüksek sadakati teyit eden diğer bir kanıt olmuştur. Yani, Antal- yalı iş insanlarımızın, işlerine sahip çıkma ve ticaretini geliştirme konusunda son derece motive olduklarını ve alacaklılarına karşı dürüst davrandıklarını bir kez daha görmekteyiz. Bu özelliğimizle de gurur duyma hakkımız bulunmaktadır. Umuyo- rum ki tasarrufçu kimliğimizi kaybetmiş olmamıza rağmen sahip olduğumuz bu 19