IEEE ODTÜ
OSMAN BAYTARO?LU
NÜKLEER SANTRALLER
ÜZER?NDEN B?R KAR?ILA?TIRMA
BILTEK 2010-2011
Merhabalar, bir süre önce Rusya ile Türkiye aras?nda yap?lan "nükleer anla?ma" ve sonras?nda hem internet üzerinden “Nükleer ile ya?amaya haz?r m?s?n?z?” ad? alt?nda, hem
de meclis önünde gerçekle?tirilen
Greenpeace eyleminden sonra bu
konuya biraz de?inmek istiyorum
bu yaz?mda, bir süredir yapt???m
ara?t?rmalar?n verilerini de katarak.
Öncelikle elektrik üretimi sadece elektrik üretimi de?ildir. Bu
haliyle anlams?z gelen cümlenin
asl? ?udur:
Elektrik üretimi bir
i?lemin sonuçlar?ndan biridir ve
bu i?lemin girdileri sadece kömürdo?algaz gibi tekil kaynaklar de?ildir. Günümüzde, hatta asl?nda
onlarca y?ld?r bilim
insanlar? genel kan?n?n aksine- as?l
sorunun sadece ucuz olan
enerjiye yüklenerek çözülmeyece?ini bilmekteler. En
basitinden ortalama bir
hidroelektrik
santrali
kilowatt ba??na tamam?
baraj gölündeki buharla?madan ibaret olan 5,5 litre
su tüketmektedir. (1) Bu
tüketim, kapasitenin h?zla
dü?mesine ve ayn? zamanda
bölgenin su ihtiyac?n? tehlikeye atmas?na sebep olmakta. Ayn? ?ekilde bak?m?
ne kadar iyi olursa olsun
baraj göllerinde zamanla
biriken toprak büyük bir
sorun olarak kar??m?za ç?karken hiçbir ?eyin göründü?ü kadar iyimser olmad???n? gözler önüne sermekte.
Nükleer Santral de neredeyse hidroelektrik santraller
kadar su harcayan bir santral tipi. Neyse ki santraller deniz
k?y?s?na kurularak dü?ük maliyetle ve tatl? su harcanmadan
so?utma sa?lanabiliyor. Ancak hepimizin bildi?i bir ?ey var:
Nükleer demek, her zaman tehlike demek. Son y?llarda ge-
46
li?tirilen pasif kontrol sistemlerinin di?er her otomatik sistemde oldu?u gibi insan faktörünü hantalla?t?rmas?, insana özgü
toplumsal ve davran??sal bir sorun olan risk faktörünün çok da
dü?medi?ini hat?rlatmakta. En küçük
hatalar?n bile büyük facialara neden
olabilece?i ise bir gerçek. Nükleer kazalar?n da sadece eski santrallerde ve
80lerde kald??? ise sadece yanl?? bir
bilgi. Kazalar?n listesi için ?u adrese
bakabilirsiniz:
http://en.wikipedia.or g/wiki/
Nuclear_and_radiation_accidents
Bir di?er konu da ar-ge. Neredeyse
hiç su harcamayan ve her geçen gün
geli?en teknolojisiyle verimi h?zla yükselen rüzgar (?u an ~%21) ve özellikle
40 dakikal?k ???mayla dünyan?n 1 y?ll?k
enerji ihtiyac?n? bizlere sunabilen güne? (?u an ~%15-20) teknolojilerinin veriminin 10-15 y?l içerisinde nükleer enerjiyi geçmesi
dü?ünülmekte (nükleer enerjinin
?u anki verimlili?i ~%90). Ayn?
zamanda nükleer enerjinin kurulum ve söküm maliyetlerinin
yüksekli?i ve kurulum ve söküm
sürelerinin uzunlu?u (5 ile 15 y?l
aras?) nükleer enerjinin eksileri
aras?na
ekleniyor.
Nükleer enerjinin ve santrallerin üstüne fazlaca dü?ülmesiyle
yenilenebilir enerjiye ayr?lacak
kaynaklar?n nükleer enerji taraf?ndan yutulaca??, yenilenebilir
enerji mevzuatlar?n?n sürekli
gecikmesi ve te?viklerin önüne
geçiyor olmas? da bir di?er gerçek. ABD’nin ?ubat 2002’de Nükleer Enerji 2010 ad?nda aç?klad??? programda; nükleer enerjiyi
azalmakta olan petrol rezervleri ve son y?llarda h?zl? bir yükseli? gösteren petrol fiyatlar? kar??s?nda rekabetçi k?labilmek için
642 milyon dolar ara?t?rma deste?i ve kurulacak santraller için
de 30 milyar dolar b orç garantisi temin ediyor olmas?, ABD’nin
yenilenebilir enerji kullan?m?nda neden AB’nin çok gerisinde