4
Bir şairin de dediği gibi bütün ölümler erken
ölümdür, tamam. Fakat bugün bütün yaşamlar
da geç kalıyor tüm o erken ölümlere. Bedenlerin
birikip bir kule olduğu o kavşak, ölüme kıvrılan
kavşak, kanla boyanan kavşak, kanın bir tek gül
parçası, bir yeşil yosun, ağlatan bir karanfil ya da
yalnız bir kaldırım taşına dönüştüğü o kavşak!
Yıkanacaktır. Sonra yeni tekerlek izleri, sonra
yeni bavulların takır tukur gümbürtüsü, sonra o
eski geç kalmış yaşamların gündelik telaşının bir
parçası olacaktır. Olacaktır!
Çünkü benim ülkem, çünkü ben ve bana ait
ve benden dışarıda bütün yaşamlar alışmıştır
kokusuna yangınların, korktuğu kelimeleri harf
sayısıyla söylemeye başlamıştır çok önceden.
Unuttuğumuza kızan büyükler, siyaset yapma diyen birileri var mıdır? Vardır!
Hiçbir suyun yıkamaya yetmediği coğrafyaların
dersleri öğretilirken, tekerrür eden tarihler
haliyle tarih olamazlarken bir ağıt bir ağıttır.
Ağıtların dili var mıdır? Vardır. İnadına insanın
bir üst notasıdır.
GÜNDEME DAİR...
Suların rengi gibi, madde halinde kendini
koruyan gökyüzünün ve yeryüzünün pür
kuvvetine bürünen. Ağıtların dili vardır.
İnsancadır.
Zaten ne geldiyse başına bu ülkenin çile
insanlarının bir üç bir de beş harflilerden
gelmiştir. Güven, korku, açlık ve diğerleri.
Akp, Chp, Hdp ve diğerleri.
Nefes verişlerimizde gizli her ölüm gibi sonsuz bir vehim içinde elimizden akıp giden her
inceliğin bir tadı vardır. Bugün o tat acıdır.
Dişlerimizin arasında kıtır kıtır çiğnenen zarif bir çiğ damlasının kaskatı kalışı, hazmetmeye ve unutmaya yürüyen keskin AZI
dişlerimizi kıracaktır. Acılar, zarif ve katı çiğ
damlası acılar.
Ölümler her şeye rağmen var mıdır?
Vardır! Kaskatı ve zarif çiğ damlaları mıdır?
Saçları bir gecede ağaran bir baba mıdır?
Gözleri yüzyıllardır kör gönlü yüzyıllardır
gören bir çınar mıdır? Umudun yılda bir
kaç defa kesilmesi su ve elektrik kesintileriyle normalleştirilmiş midir?
Birbirleriyle kardeş ve anne babaları
tarafından daima kıyaslanan, yarıştırılan
bu yüzden ölümsüz Habil ve Kabil acılar.
Yeter mi büyüklükleri dünyayı bir anlatım
bozukluğunda yerle yeksan etmeye?
Yeter! Tersine bir rüzgar , enine tipi, boylu boyunca yağmur.Yağacaktır! gücen emir cümlesinin nüfus müdürlerince yanlış yazılması
çok büyük bir hatayasebep olacaktır ileride
GÜVEN denen bir hataya.
Öyledir.
Bizim midir tüm bu katliamlar, kaybolacak
yaşantılar, geleceğe dair korkular,
geçmişe dair sızıntılar? Bizimdir. Hepimizindir. Ha biri habildir ha biri kabildir.
GÜLCE YİĞİT
5