İLK SÖZ
Her zamanki boğucu günlerden birinin içine düşmüştüm. Romanımı bitirmiş ama bir türlü
imlasını düzeltmeye başlamamıştım. Kendimde o enerjinin birden belirivermesini bekliyordum.
Tumblr'ın "Dashboard"ında, mouse'nın tekerini döndürüp durduğum bir anda, birden bir blog dikkatimi
çekmişti. Dünyayı değiştirmekten bahsediyordu. İlk anda üzerimdeki tembelliğe yenik düşüp hemen
unutasım geldiyse de kendimi bastırıp biraz düşünmek istedim. Dünyayı değiştirmek; belki de herkesin
ömründe bir kere de olsun inandığı bir ütopya. Dünyayı değiştirmek milyarca insanı değiştirmek
demekti. Birden olumsuz fikirler yığınına dönmüştü beynim. "Unutma, herşey küçük bir adımla başlar."
dedi içimden bir ses. Ben de o sese uyup önce bu blogun sahibine mesaj attım. O anda tek aklımda
olan dünyayı değiştirmekti sadece ama nasıl? Bunun üzerine düşünürken birden bir dergi fikri geldi
aklıma. Herkesin özgürce yazabildiği, yazdıkça kendini geliştirebildiği, insanları düşündüren,
unuttukları yollara sevk eden bir dergi canlandı kafamda. Yine olumsuz düşünceler birden yığılmaya
başladı. İçimdeki olumsuzluk daha fazla büyümeden, bir çok blogla iletişime geçmeye başladım.
Onlara fikrimi sunduğumda ortak soru şuydu; "Nasıl bir dergi?". Bu soruya tam olarak cevap
veremiyordum çünkü konuşmaya başlarsam ya aklımdakini eksik anlatacağımdan ya da yanlış
anlatacağımdan korkuyordum. Bizim dergimiz olacaktı işte. Bizzat halkın yazdığı bir dergi. İnsanların
rahatça ulaşabildiği, halkla içiçe, sayfalarca özgür olduğumuz, istediğimiz konunun nabzını istediğimiz
kadar tutabildiğimiz, yazdıkça büyüteceğimiz bir dergi... Bu fikri duyduğu gibi sahiplenenler oldu. Beni
tam olarak anlamışlardı çünkü derginin benim değil "bizim" olduğunu biliyorlardı. Bir kişi, iki kişi derken
yavaş yavaş büyüdü dergi. Bu ay ki sayıda olanlar kadar yazı yetiştiremeyenler de oldu. Şubat
sayısında daha dolu dolu olacağımızı düşünüyorum.
İlk sayımız daha çok yazarlarımızın tanıtımı şeklinde oldu. Her yazar, kendini kalemiyle takdim
ederken bir de gündemimize Terzi Fekri'yi konuk ettik. Size güzel bir dergi hazırlamak istedik, umarım
başarabilmişizdir.
Dergimizin bundan sonraki yayın hayatında eğer bizimle birlikte olmak isterseniz, dergimizin
iletişim adreslerinden birini kullanarak bizimle iletişime geçebilirsiniz. Kendi gündeminizi
belirleyebilecğeiniz gibi dergimizde; sinema, tiyatro, edebiyat, müzik, seyahat v.b. konular hakkında da
yazı yazabilir, kendi üslubunuzla bir biyografiyi de bizlere taşıyabilirsiniz. Dergimizin iletişim adresleri
aşağıdaki gibidir;
bilakisdergi.tumblr.com
[email protected]
www.facebook.com/bilakisdergisi
Dergimizi daha iyi bir yere getirebilmek için size ihtiyaç duyuyoruz. Unutulmasın ki, bu bizim değil sizin
derginiz.
Not: "Sahnede ne var?" sayfasını düzenlerken, İstanbul Devlet Tiyatroları, Ocak ayı programını tam
olarak açıklamadığı için "İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı", "Üç Kız Kardeş" ve "Sessizlik" oyunları
hakkında yazı yazılamamıştır. Ankara'yı kapsayacak bir daha ki sayımızda, bu üç oyun hakkında da
yazılar olacaktır.
ENDER YILMAZ
2