Tip’li milletvekillerinin dövülmesi ve onlara silah çekilmesine
kadar vardığında da korkusuzluğunu ortaya koymuştu:
‘’ kim ne derse desin, ister beğensin, ister beğenmesin halk
yoluyla bu milletin güvenliği, bağımsızlığı ve halkın mutluluğu
yolunda cesaretle sonuna kadar yürüyeceğiz. Ne şüpheler, ne
iftiralar ne de dün akşamki gibi hadiseler, kan akıtmalar bizi
sindiremeyecektir. Çünkü biz vicdanımızı hiçbir çıkar için satmış
değiliz. Biz bütün hayatımızı halkımızın ve memleketimizin
uğruna sunmuş, feda etmiş bulunuyoruz ’’
Boran’ın siyasetteki uzlaşmaz duruşu kadınsı olmaktan çok
“erkeksi” olarak algılanıyordu. Bunun nedeni de devrimci
kadınların da “erkek gibi” olması gerektiğinin kabulüydü. Filiz
Karakuş:
‘Erkekleşmiş’ bir kadındı. Zaten erkek egemen zihniyette, o
dönemde de okuyanlar, iyi eğitim alanlar, güçlü olanlar parti
başkanı olurdu. Bir kadın için zordu Hepimiz o dönem
öyleydik. Sonradan Boran’ın evli, çocuklu olduğunu
öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Benim için sadece parti
başkanıydı, çünkü.”