Bilakis Dergisi Nisan sayisi 4. sayı | Page 39

Yurt dışına çıkanlar için en ar biri. Reklâm yapmamak firmalarının isimleri ve hakkında bilgi Bunları araştırabilirsiniz yleyebilirim ki, Türkiye’deki dışında genelde size bir ağlamaz. Sevdiklerimle da olur diyorsanız ya da onların uygulamalarıyla yorsanız telefon işini çok gerek yok demektir. Pek çok anında bile bulabileceğiniz o Roaming charges” yazılı bilirsiniz. Sadece internet telefon hattını çok cazip bir niz. Zaten size yurt dışında n önemli şey internettir. lemleri ile ilgili de küçük bir apayım; içeri girer girmez, ş harcını yatırıp pulunuzu a Check-in sırasına girip yaptırın. Online Check-in z ama bu işlem sırasında r internet arızasında tüm e ait olur. Biletiniz yanar mı Check-in yapıp da, barkodu es dolu bir süreç sizi ktir. demektir Bu zahmetli hazırlık sürecini tamamlayıp kendimi havaalanında bulduğumda şaşkındım. Bitmek bilemeyecek gibi gelen onca prosedür bir anda bitirivermiş ve ben artık uçağımın kalkmasını bekliyordum. Sabırla bekleyişimin sonunda uçağa biniş kapımın açılmasıyla maceram başlamış oldu. Roma’ya indiğim zaman her şeyin tamam olduğunu düşünüyordum. O an ki heyecanla beni bir pasaport kontrolünün beklediğini unutmuştum. Suratsız İtalyan memurlarını görünce birden stres oldum. Sıra bana gelince hiç konuşmayan İtalyan memur, yüzüme bile bakmadan mührü basıp pasaportumu geri verdi. Ben en azından bir “hoş geldiniz “ lafını bekliyordum ama sorunsuz geçtiğime şükreder oldum. Ve artık yılışık taksicilerin yanındasınız demektir. Birden etrafımı saran onlarca adam, ısrarla taksiye davet ediyordu. Yavaş yavaş sinirim bozulmaya başlamıştı. Onlardan kaçarken kendimi –Roma Pass Card- alabileceğim bir turizm acentesine atıverdim ve hayatımdaki en rezil, en berbat İngilizcemi orada konuştuğuma eminim. O kadar kötüydü ki, dediğimden ben de bir şey anlamıyordum. Derin bir nefes aldım ve kendimi toparlayarak derdimi anlatmaya çalıştım, kartI alabilmiş olmam bana biraz moral verse de tam anlamıyla bütün hevesim kırılmıştı. İlk uçakla dönmeyi bile düşündüm ama pes etmedim. İkinci İngilizce skandalımı da, şehir merkezine giden otobüs biletini alırken yaşadım. Görevli “Gidiş dönüş mü yoksa tek yön mü?” diye soruyordu ama her nedense ben bu soruyu 4 kez tekrarlatmı