Bilakis dergisi mayıs sayısı | Page 39

A HER YOL ROMA’YA ÇIKAR! Yaşanılası kentler sıralamasında gönlümün birincisi Roma’ya şükür ki, geçen sayımızda ayak basabilmiştim. Havaalanından kalkan otobüste şehre doğru yavaş yavaş yaklaşırken içimde kocaman bir heyecan oluştu. Yanımdaki İtalyan ağbizimin uzun uzun telefonda konuşması benim için güzel bir dil alıştırması oldu. Camdan bakarken dikkatimi çeken ilk şey, bu şehirde herkesin küçücük arabalar kullanmasıydı. Ufak tipli arabalardan kullanmayansa neredeyse yoktu. Sanırım böylece park sorununu çözüyorlardı Otobüs Termini’de durduktan sonra bana otelimi bulmak kalıyordu. Önceden harita üzerinde bir yol planması yapmıştım. Etraftaki binalar sayesinde de yönümü çıkarıp, kafamdaki tarife uygun yürümeye başladım ve haritayı açmadan, kimseye sormadan otelimi buluverdim. İlk kez yurt dışında olmanın ve tek başına olmanın heyecanını yendiğimi hissediyordum. Şu an olsa, ilk macerama tek başıma kolay kolay çıkmam diyemiyorum, ben yine yaparım, biliyorum. İlk başta rezervasyonumun olmadığını söyleseler de sonra otelle anlaşmayı başardım. Adam odamın kapısını gösterirken otelden dışarı çıktık. 200m kadar yürüdük ve oldukça büyük bir han kapısından içeri girdik. Yanılmıyorsam içeride 6 apartman ve ortada ufak bir havuz vardı. Girdiğimiz han kapısına benzer kapılar hemen hemen her yerde vardı. O yüzden eğer böyle bir kapıdan girerseniz ve hafızanız iyi değilse mutlaka fotoğrafını çekin sonra benim gibi kaybolup da gördüğünüz her kapıya anahtar sokmak zorunda kalmayın Otelime yerleştikten sonra hiç dinlemeden kendimi sokağa atıverdim. Termini’de kalacaksanız oldukça geniş bir cadde olan Cavour yolu üzerinden Kolezyum’un olduğu alana kolayca çıkabilirsiniz. Ben de öyle yaptım. Güneş batmak üzereydi ama sokak sanatçıları her yerdeydi. Her taraftan kulağıma yöresel bir ezgi geliyordu. İnsanları sıcaktı, sıcacıktı. Birkaç kere iletişim kurmayı denediysem de pek başarılı olamadım. İlk önce şehri şöyle bir dolaşayım diye çıkmıştım ama, kalabalığa karışınca hiç oradan ayrılmak istemedim. Kendinizi unutup dalıp gidiyorsunuz sonra