Bilakis Dergisi mart sayısı 3. sayımız | Page 8

BOŞLUK Zihnimin bana oynadığı garip bir oyun vardı ortada. Yanımda duran insanın yüzünü bir yerden anımsıyor fakat nerden olduğunu çıkartamıyordum. Bana bakıyordu seyrek zamanlarda.Birden durdum. -İnsanlardan nefret ettiğimi düşündüm.Onları çok sevip devamında onlardan nasıl nefret ettiğimi. Küçük mutlulukların büyük hüzünlere sarılacağını onlar öğretti bana.Beklentisiz duygularıma beklenti iliştirmeyi onlardan öğrendim. Odasında ölü bile bulunmamış bir et parçasına benzettim kendimi.Belli saatlerde nefes almayı aklına getiren,sonrasıda “olmamış bu”başa alalım diyip nefes almayı unutan biri olduğumu hatırladım. Düşüncelerim dimağımı bulandırmaya başlamıştı. -Bana daha dikkatli baktığını farkettim;aslında kendine bakıyor gibiydi. İnsanlar bana bakınca kendi acılarını görüyordu sanırım.Ya da ben çok saydam idim,bilmiyorum. Bende onu incelemeye başladım.Çekik gözlerini,soğuktan kurumuş dudaklarını,boynunun inceliğini. Bu boş saatlerde ve günün anlamsızlığına binaen yanımdaki insana şiirler yazabilirdim. Durdum. Sevdiğim adama benzetmiştim O’nu. Ne tuhaf her şeyi O’na benzetiyordum. Olguları sürekli birbirine benzetmek gibi bir takıntığım olduğunu unutuyordum sanki,et parçasıyken bile. Bu kadar uzun süre bakamazdık birbirimize.O an daha fazla kanatamazdık birbirimizin kalbini. Biri dur demeliydi bu bozguna. Ve o sesi duydum: -Yaşıyor! Koridorun sonuna hızlı adımlarla gitmeye başladım O’ndan uzaklaşarak. BETÜL ASLAN icimdekikaranlikk.tumblr.com