Beşiktaş Belediyesi Dergisi | Page 35

Mustafa �olakoğlu
Şair Behçet Kemal Çağlar İlköğretim Okulu’ nda okuyorum. 13 yaşındayım. Beşiktaş altyapısında basketbol oynuyorum. Kampa gitmeyi ben istedim. Okulda, beden öğretmenimiz bize, ortalamaları yüksek olanların Beşiktaş Belediyesi tarafından tatil programına gönderileceğini söyledi. Birinci dönemde kampa katıldım. Daha önce hiç kampa katılmamıştım. Kampı görünce çok mutlu oldum, kendi okulumdan gidenlerin dışında çok arkadaş edindim. Ailemden uzakta geçireceğim kampta hiç korkmadım. Hatta daha rahattı. 6 kişilik ağaç evlerde kaldık. Başımıza öğretmen verdiler, ağabeylerimiz ablalarımız vardı. Çeşitli eğitimler verdiler, dağcılık gibi. Hatta hepimiz yapay dağlara tırmandık. İp düğüm eğitimlerimiz oldu. Deprem semineri verdiler. Deprem öncesi, deprem anı ve sonrası için alabileceğimiz önlemleri anlattılar ve sonrasında bu önlemleri uyguladık. Sağlık seminerleri de düzenlediler. Küçük arkadaşlarımız vardı. Onlara diş ve el temizliği öğretildi. Yüzme bilmeyen arkadaşlarımız vardı aramızda, onlara yüzme öğretildi. Spor aktivitelerimiz vardı. Basketbol, voleybol oynadık. Her günümüzü dolu dolu geçirdik. Sosyal bir ortamımız oluştu. Arkadaşlarımız arasında da hiçbir zorluk çekmedik, uyum içindeydik. Öğretmenlerimiz bizim yaşımıza göre ağabeyler ablalar seçmiş. Çok da iyi yapmışlar. Eğitimlerin dışında havuza girip yüzdük, akşamları dans gösterilerimiz vardı. Öğretmenimiz Emre ağabey AKUT’ tandı; çok iyi vakit geçirdik onlarla beraber. En güzel günümüz kampın son günüydü. Buraya geldiğimde arkadaşlarıma da anlattım kampı. Beşiktaş Belediyesi yaz kampından başka sportif faaliyetlere de önem versin, öğrenciler spora teşvik edilsin. Altyapı faaliyetleri artsın. Zaten olimpiyatlarda da görüyoruz, diğer ülkelere göre daha zayıfız.
�mer �olakoğlu
13 yaşındayım. Şair Behçet Kemal Çağlar İlköğretim Okulu’ nda okuyorum. İkiz kardeşimle aynı sınıftayız. Kampa beraber gitmek istedik, anne ve babamızı ikna ettik. Kardeşimle kampa katıldığım için daha rahattık. Bir de sınıf arkadaşlarımızla aynı odada kaldığımız için birbirimize yabancılık çekmedik. Ama ailemi çok özledim. Ben kampta tatil yapacağımızı sanıyordum. Bu kadar disiplinli olacağını tahmin etmiyordum. Kamp yerimiz harikaydı, doğayla iç içeydik. Ağaç evlerimiz vardı. Kalabalık bir gruptuk. Onlarla birlikte havuza girme şansı yakaladık. Denize girmemize izin verilmedi çünkü öğrenciler açılabilirdi. Havuz çok eğlenceliydi. Kaydırak vardı bir kere ve tren yapıp kayıyorduk. Hocalarımızla yarışıyorduk. Aslında kampta eğlence ve disiplin biraradaydı. Yapay kaya tırmanışı, ip düğüm, pusulayla doğada yön bulma, afetlere karşı korunma eğitimlerimiz oldu. İzcilerin işaret dillerini öğrendik. AKUT’ taki eğitmenlerimiz de bize deprem öncesi, anı ve sonrasını anlattı. Deneyim kazandık. Kampta çadır gibi büyük bir sahnemiz vardı. Orada dans ettik, ateş yaktık. Son gün zaten çok eğlenceliydi. Yine kamp olsa yine giderim. Zaten ders notlarımı daha yüksek tutacağım bundan sonra. Yemekler çok güzeldi, açık büfemiz vardı. Son gün zaten Belediye Başkanımız İsmail Ünal geldi;“ Ne istersiniz benden?” dedi. Biz de topluca“ Yemek olarak hamburger istiyoruz” dedik. Mutfağa girdi ve bize hamburger yaptırttı. O kadar çok hamburger yaptırdı ki hepimiz üçer dörder tane yedik. Akşam öğretmenlerimiz bize skeç düzenletti. Hayatımda ilk defa skeçte oynadım, ağa rolündeydim. Daha sonra komik haber bülteni sunduk. Herkes çok eğlendi.
Elmas Gün�ör
Beşiktaş İlköğretim Okulu’ ndan mezun oldum. Liseye hazırlanıyorum. Öğretmenlerim beni başarılı buldukları için adımı yazmışlar. Kampın 1. dönemine katıldım. Daha önce hiç kampa gitmemiştim. Kampı görünce hayran kaldım. İlk başta yalnız olduğum için korkmuştum fakat otobüse bindiğimiz anda herkes birbiriyle kaynaştı ve arkadaşlarıma alıştım. 7 kız bir evde kaldık biz. Başımızda AKUT’ tan öğretmenimiz de bulunuyordu. Her bir gruba zaten bir öğretmen verilmişti. Çok eğlenceliydi, öğretmenlerimizle oyunlar oynadık. Yüzme yarışı düzenledik. Eğlencenin dışında ip düğüm eğitimi aldık, kaya tırmanışı yaptık. AKUT’ taki öğretmenlerimiz bize deprem öncesi, anı ve sonrası için yapabileceğimiz şeyleri seminer halinde anlattılar. İlk önce deprem semineri düzenlediler, sonra hepsini tek tek anlattılar; heyelan, yangın, sel her şeyi öğrendik. Artık öğrendiklerimizi de evde uyguluyoruz. Biz sabah eğitim alıp yüzmeye gittikten sonra, akşamları eğitmenlerimiz eşliğinde dans ettik. Kamptan geldikten sonra doğaya karşı daha duyarlı oldum. Arkadaşlarımızla birbirimizden kopamadık. Buraya geldiğimizde de buluşma kararı aldık. Keşke ben de gitseydim, diyen arkadaşlarımız oldu.
B + SONBAHAR 35