BES-İN Dergisi Nisan 2017 | Page 18

güncel gençlerin güzelliği zayıflıkla özdeşleştir- mesine neden olmaktadır. Erkekler ise kadınlara oranla zayıflamanın yanında medyada idealize ettikleri karakterlere benzemek için aşırı egzersize yönelebil- mektedir. Yeme bozukluğu olanlarda sıklıkla kendine güven sorunu vardır. Zayıflamaya odaklanarak özgüvenlerini kazanmaya çalışırlar. Childline (çocuk hattı) Adli Sivil Toplum Kuruluşu, sadece gecen yıl yeme bozukluğu nedeniyle arayıp destek isteyenlerin sayısını 10.500 olarak açıklamıştır. Bu sayıdaki artışın nedenlerinin başında sosyal medya kullanımının geldiği, sosyal medyada dayatılan yasam biçimlerinin özellikle ergenlik çağındakilerde baskı oluşturdu- ğunu söylemiştir. Her Yaşın Bir Güzelliği Var yazan: tuğçe çiçek 21. yüzyılın en büyük sorunlarından biri sanırım gelişen teknolojiyle birlikte sosyal medya ve etkileri oldu. Öyle bir noktaya geldik ki artık her anımızı paylaşıyor aynı zamanda belki de hiç ulaşamayacağı- mız insanların hayatlarını bu sayede en yakından takip edebiliyoruz. Buraya etkileyecek bozulmuş yeme davranışları ortaya çıkar. Bu kişilerde aynı zamanda; obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu ve anksiyete gibi bazı psikiyatrik problemler daha sık görüldüğü araştırmalarla ka- nıtlanmış. yeme bozukluklarının cinsiyet oranlarıyla benzer görülmektedir. (10 kadına 1 erkek) Aynı zamanda kadın dergilerindeki diyet yiyecek reklamları erkek dergilerindekinin 63 katı olarak bulunmuştur. Bu oranlara da bakarak aslında basın yayın organ- larında da kadınlara yönelik daha fazla Yeme bozukluklarını, ağırlıklı olarak genç kızlarda ve ergenlerde görüyoruz ancak 20’li yaşların ve 40’lı yaşların sonundaki kadınlarda da bu oran azımsanmaya- cak derecede görülmeye başlandı. Renfrew Merkezi’nin 11 tedavi noktasın- da, 35 yaş üzerindeki hastaların sayısı son 10 yılda %42 artış gösterdi. Buna benzer olarak, birkaç yıl önce Denver’daki Yeme Bozuklukları Tedavi kadar her şey çok güzel görünüyor. Ee ne var bunda dediğinizi duyar gibiyim... Ancak asıl sorun tam da burada başlıyor. Evet insanlar her anını paylaşıyor ama en güzel ve en kusursuz haliyle. Kimse yüzündeki sivilcesiyle birlikte ya da göbeği çıkmış vaziyette resim atmak istemiyor. Bunun sonucunda da herkes mükemmel görünmek istiyor ve bunun içinde olmadık yollara başvuruyor. Hastalığı Reddetme güzel ve kusursuz fizik dayatmasının olduğunu görmek çok da zor değil. Merkezi’ndeki hastaların %10’u 25 yaşın üzerindeydi; bugünse %46’lık bir bölüm Ergenlerde İmgeden İdeale Geçiş “ Rek l a ml a r, tel ev i z- y onl a r, sp or p rog - ra ml a rı nd a k i v e fi l ml erd ek i b i rçok k a d ı n çok za y ı f tı r; b u d a g ençl eri n g üzel l i - ğ i za y ı fl ı k l a özd eş- l eşti rmesi ne ned en ol ma k ta d ı r. Erk ek l er i se k a d ı nl a ra ora nl a zayıflamanın yanında med y a d a i d ea l i ze etti k l er i k a ra k terl ere b enzemek i çi n a şı rı eg zersi ze y önel eb i l mek ted i r. ” İngiltere’deki istatistiklere göre son üç yılda anoreksiya nedeniyle yardım isteyen gençlerin sayısında %110 artış olduğu bil- dirilmiştir. Maalesef ki bu yeme bozukluğu olan hastalarda tedaviyi reddetme duru- muyla çok sık karşılaşılıyor. Herhes çok zayıf olduklarını söylediği halde, onlar aynaya baktıklarında kendi yansımalarından hiç- bir zaman memnun olmazlar ve şişman olduklarını düşünürler. Güzelliği Zayıflıkla Özdeşleştirmek İşte tam da burada benim değinmek istediğim yere geliyoruz. Bu mükemmeli- yetçi ve ışıltılı medya, yapılan araştırma- lara göre yeme problemlerinin artışında etkin ol- maktadır. Yeme bozukluğu olan bireylerde kendini beğenmeme, kilosu ve yemeklerle ilgili negatif düşünceler içe- risinde olma, yemek sonrasında pişman olup kusma veya kendini cezalandırma, günlük aktivitesini ve vücut fonksyionlarını Mükemmel Kadın ...? Mükemmel Erkek...? Yeme bozukluğu hastalıkları erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülür. Bu cinsiyet farkındaki nedeni araştıran başka bir çalışmada kadın dergilerinde kilo vermeyi teşvik eden makale ve reklamların, erkek dergilerine göre 10.5 kat daha fazla olduğu bildirilmiştir ki bu oran Özellikle ergenler üzerinde medyanın etkisini fazlasıyla görmekteyiz. Kendi kişiliklerini ve benliklerini aradıkları bu dönemde çevrenin görüşlerine, iletilerine ve dışarıdan gelen bilgi ve uyarılara aşırı duyarlıdırlar. Bu yüzden medyanın, öğrenme, gelişme ve öz değişim sürecin- deki ergenler üzerinde oldukça yüksek bir etkisi olduğunu söyleye biliriz. Medya- da sunulan bu aşırı zayıf imgelerle kendini karşılaştıran gençlerde (özellikle kızlarda bu oran çok fazladır) bu imgeleri kendi ideallerine çevirirlerse beden doyumsuzluğu, zayıflıkla aşırı uğraşma ve yeme davranışında bozukluklar ortaya çıkabilmektedir. Reklamlar, tele- vizyonlar, spor programlarındaki ve film- lerdeki birçok kadın çok zayıftır; bu da 30 yaşın üzerinde. 2003 yılında Kuzey Carolina Üniversitesi’nde Yeme Bozuk- lukları Programı açıldığında ergenler için tasarlanmış olmasına rağmen, şu an hastaların yarısı 30 yaşın üzerinde. Gençlerde olduğu gibi bu yaş grubun- daki