TemmuzAğustos
2016
editör
A
rtık herkesin kendi
medya patronu
olduğu bir devirde
yaşıyoruz. Sosyal medya
hesaplarından yapılan
paylaşımlar biraz beğenilmeye
başlandığında ya da ünlüler
arasında tanıdıkları olduğu
zamanlarda, biraz da destekle
fenomen olmak işten bile değil.
Bunu bir serzeniş ya da
aşağılama yapıyormuş gibi
algılamayın lütfen. Bu sayede
becerilerini, zekalarını, sevdalı
olduğu işleri dünyaya tanıtan
inanılmaz başarılı insanlar
aramıza katılıyor. Ama bir de
madalyonun diğer yüzü var ki
TEMMUZ AĞUSTOS benzinmagazin.com
Artık herkes
kendinin
medya patronu
burada durum çok fena.
Bizim işi ele alalım. Yeni bir
otomobil geldiğinde
showroom’a giderek etrafında
dolaşıp ‘test’ yapanlar mı
dersiniz, üç beş lira verip
takipçi satın alan ve sonrasında
ben şu kadar takip ediliyorum
diye otomotiv firmalarının
başına ‘bana test arabası ver,
lansmana çağır’ diye üşüşenler
mi? Birçok şeyde olduğu gibi
burada da işin cılkını çıkarmış
durumdayız.
Bir de bu kişileri kale alıp
otomobil verenler, lansmanına
çağıran markalar ya da o
markaların iletişim şirketleri
var ki... Daha sonra görüyorlar
Bayburt’u Erzurum’u. Yolda
konvoyda giderken 150 km/s
ile kaza yapanlar mı dersin,
otomobil kullanmak için
gittikleri mekanda Volvo
hashtag’iyle yediği içtiklerini
paylaşanlar mı dersin... Ne
yapsınlar, otomobilden pek
anlamıyorlar ki, yedikleri,
içtikleri, yaşadıkları onlara
yeter, paylaşsınlar 100 like
garanti. Nasıl olsa otomobil
hakkında ne söyleniyorsa
okeyler, yaz gitsin; ‘en güzel
otomobil o’.
Güzel otomobillere yazık
oluyor, asıl üzüldüğüm o...