Benzin Magazin TEMMUZ - AĞUSTOS 2016 | Page 56

İzlenim ‘Otomobil meraklısı patronları da unutmamak lazım. Şöförüne izin verip iş stresinden uzaklaşmak isteyenler, Sport sürüş modu tam size göre’ O Otomobil severler için “amiral gemisi” terimi tek bir anlam taşır. İnnovasyon, konfor ve lüksle dolu kocaman sedan otomobiller. Gerçek anlamıysa büyük donanmaların zirvesindeki amirallerin, savaşları yönetirken bulundukları gemiye verilen ünvan. Bu terimi engin denizlerden çıkarıp yollara taşıyan otomobillerin başındaysa Alman otomobilleri ve onların başında da BMW 7 Serisi geliyor. Tabi BMW mühendisleri bunu bir gecede başarmadı. Geçmişe dönelim; 1977’de çıkan ilk jenerasyon sade ve büyük bir sedan otomobildi. İkinci jenerasyonda TEMMUZ AĞUSTOS benzinmagazin.com BMW mühendisleri patronlarından fırçayı yemiş olacaklar ki otomobili teknoloji üssü haline getirmişler. 1986 yılında çıkan otomobilde fax makinesi, telefon, şarap soğutucu, çekiş kontrol sistemi gibi opsiyonlar mevcuttu. 5 litrelik V12 motor seçeneğine kavuşan otomobil BMW’nin 250 km/s limitine takılan ilk otomobil olmuştu. Hatta sileceklerin yüksek hızlarda daha verimli çalışması için silecek yaylarını bile adaptif hale getirdiler. Long, yani daha uzun versiyonun da ilk kez sunulduğu otomobil dünyanın Xenon olarak bildiğimiz HID farlarının bulunduğu ilk otomobil oldu. James Bond’un “Yarınlar Ölmez” filminde direksiyonuna bile geçmeden arka koltuktan cep telefonuyla kullandığı ve düşmanlarından deyim yerindeyse mermiye kafa atarak kaçtığı otomobilde üçüncü jenerasyon zırhlı bir BMW 7 Serisi’ydi. 2002 yılındaki E65 kasa kodlu 7 Serisi belki de en çok ses getireni oldu. Sonradan eklenmiş gibi görünen bagaj kapağı herkese otomobilin tasarımıyla ilgili söz hakkı tanıdı. Multimedya konusunda da çığır açan otomobil iDrive’ın prömiyerine de ev sahipliği yaptı. 2006 yılında