RETRO
beygir gücü ile, 16S’in bile çok
ötesinde bir performans gösteriyordu.
Bu sayede, sadece kendisinden daha
pahalı ve daha üst sınıftaki bütün
GTI’ların caddelerdeki fiyakasını
bozmakla kalmadı, Jean Ragnotti,
Philippe Bugalski gibi şampiyonları
da, yıllarca birinciliklere taşıdı.
Sadece performansıyla değil,
görünümüyle de rakiplerinden
farklıydı Clio Williams… O dönemde
hiçbir GTI’da bulunmayan geniş
çamurluklar ve iz açıklığı, altın rengi
Speedline jantlar, hava girişli kaput
gibi detaylarına baktıkça, bugünün 4.
nesil Clio RS’inin neden göz
doldurmadığını anlamak zor değil.
Clio’nun bu performans liderliğini,
OCAK / 2014
Devir
yükseldikçe, motorun
bas sesi de
artıyor ve
sanki Clio
Maxi’de
yolculuk
ediyormuş
hissi
uyandırıyor
takipçisi Megane Coupe bile
alt edemedi. İkinci nesil
Megane RS, Golf IV GTI gibi
turbo beslemeli ve 306 GTI,
Xsara II VTS, Clio II RS gibi
atmosferik motorlu büyük
oyuncular, ancak uzun yıllar
sonra geride bırakabildiler
Clio Williams’ı. Ralli
versiyonuyla da, cadde
versiyonu da, zamanının
çok ilerisinde bir
performans sunuyordu.
Dünyanın önde gelen
dergilerin sıkıcı testlerini
okursanız, her defasında
–ve nedense- Golf GTI, bu
sınıfın en iyi otomobili
olarak seçilir. Golf bir türlü
en hızlısı değildir ama Golf
konforludur, Golf güvenlidir,
Golf ağzıyla kuş tutar diye
sürüp giden bu testlerde
neden performans ve yol
tutuş dışındaki kriterler
göze alınır, bu yaşıma kadar
anlamış değilim? Hızlı
gitmek istemeyenler, zaten
bu hatchback’lerin dizel
motorlularını alabiliyorlar. O
halde neden bir GTI’ın
konforuyla, lüks
donanımıyla ilgilenmek
zorunda kalalım ki? Üstelik
Golf GTI, ya da bir Scirocco,
neredeyse bir Subaru
benzinmagazin.com