NisanMayıs
2016
editör
K
endi kendine giden
otomobiller, yani
bizim dilimizle
otonom otomobilleri artık ciddi
ciddi kabullenme zamanı
gelmiştir. Geçtiğimiz günlerde
kullandığım Mercedes yeni E
serisi sayesinde bu kanı iyice
pekişti. Otomobillerde
halihazırda mevcut olan birçok
sürüş ve güvenlik sistemlerinin
ittifakı ile mutlu sona doğru
gitgide yaklaşıyoruz. Aslında
hüzünlü bir mutlu son bu.
Otomobillerin her geçen gün
birbirine daha çok
benzemesine şiddetle karşı
olan biri olarak, bu durum içimi
NİSAN-MAYIS / 2016
Oğlumun ehliyet
alacağı gün!
hiç de ferahlatmıyor, aksine
buruyor.
Oğlumun ehliyet alacağı
tarihi iple çeken, o gün ile ilgili
hayalleri olan bir baba olarak,
belki de o gün ehliyete bile
gerek kalmamış olmayacağını
düşünmek istemiyorum.
Otonom sistemler öyle bir
hızla gelişiyor ki korkarım
Efe’nin ehliyet almasına gerek
kalmayacak. Bir metro ya da
tren gibi, kendi otomobillerine
binecekler, sadece binecekler,
kullanmakla ilgili hiçbir kaygıları
olmayacak; zevkleri de...
Peki o zaman hiç kaza da mı
olmayacak? Tahminler o yönde
doğal olarak. Peki olursa ne
olacak? Aracın sürücü
koltuğunda oturan mı suçlu
olacak, 34 xx 000 plakalı araç
mı, yoksa o otomobili üretmiş
olan marka mı?
Şimdiden benzer durumlar
yaşanmaya başladı bile.
Tesla’nın Drive Robot’u
neredeyse her hafta bir yerlere
çarpıyor. Sahibi de doğal
olarak, böyle bir hakkı varken
Tesla’yı suçluyor. Tesla da ben
kullanmıyordum, direksiyonda
sen varsın diye kendini
savunuyor.
Bakalım daha neler
göreceğiz?