İzlenim
2014 yılı, BMW için birçok yeni şeyin başlangıcı oldu.
Elektrikli otomobiller, turboşarjlı bir M3 ve sonrasında
gelen MPV segmentindeki Active Tourer
B
BMW hakkında üç kelime söyle
denildiğinde büyük çoğunluk
güçlü motor ve arkadan itiş
sözcüklerini kullanır, değil mi?
Hatrı sayılır bir topluluğun da
ağzından ‘spor modeller’
kelimeleri çıkacaktır.
İşte bu arkadaşları hayal
kırıklığına uğratacak tarihi
hamle tam karşınızda duruyor.
Bavyeralı marka, tarih boyunca
bunu birçok kez yapmıştır;
ilkleri denemiştir. Nedense
hiçbir başarısız hamlesini
hatırlayamıyorum ilkler
MAYIS / 2015
konusunda. Bu nedenle
BMW’ye MPV segmentinde de
güvenimiz sonsuz, en iyilerinden birini yapmıştır. Ancak
Active Tourer’in altında biraz
daha derin mevzular yatıyor.
Evet, konuyu önden çekişe
getirmeye çalışıyorum. BMW
fanatikleri için bu konunun bir
mazereti olamaz. Ama yine de
Bavyera tarafından gelen
savunmaları da dinlemekte
yarar var. MPV karosere sahip
bir otomobilde iç alan
genişliğinin başlıca bir kriter
olduğunu ve tabanın ortasından geçen bir şaftın bu konuda
dezavantaj yaratacağını
belirtiyorlar. Ayrıca bu yapıdaki
bir aile aracının drift yapabiliyor olmasının pek önemi
olmamalı. Ayrıca arka aksa
aktarım esnasında oluşan güç
kayıpları 3-silindirli bir motor
için oldukça önemli.
Evet, yanlış duymadınız, BMW,
MINI’de kullandığı yeni
3-silindirli turbo motorunu
diğer 2 serileriyle birlikte
Active Tourer’a da adapte etmiş