antreman yapması için pisti ve
Polini’yi tahsis ettim. Önce biraz
tedirgindi, ancak birkaç tur
içinde bayağı hızlandı.
Sivrisinek vızıltısı gibi devirlenen iki zamanlı 70 cc’lik
motorun sesi her geçen tur daha
da artıyordu. 41.5 kg’lik motor,
üzerindeki iki kat hacim ve
ağırlığa sahip Altın Elbiseli
Adam’ın altında iy iişler
çıkartıyor gibiydi. Biraz
tırsmaya başladım. Önceleri
kendimden çok emindim, ama
pek de kolay lokma olmayacak
gibiydi.
İşi sıkı tutmalıydım. Volki,
kullanması inanılmaz keyifli,
arkadan itişli olmasından dolayı
inanılmaz drifte teşvik eden bir
makine. Ancak hızlı gitmek
istiyorsanız, kaymayla kaymadan düz gitme arasındaki
Polini 70 cc’lik hava soğutmalı bir
motora sahip. 2 zamanlı motosikletin
ağırlığıysa 41.5 kg. 3 litrelik yakıt tankı
bulunan makine’de süspansiyon
bulunmaması bozuk zeminlerde sıkıntı
yaratıyor
çizgiyi tutturmanız şart. Yoksa
seyredenlere şov yapmaktan ve
direksiyon başında orgazm
olmaktan başka bir işe yaramaz
birlikteliğiniz.
Bu özelliklerini çok iyi bilerek
start çizgisinde Barkın’ı
beklemeye başladım. Bayrak
iner inmez hemen 2-3 boy öne
çıktım. Polini vitessiz
olduğundan düşük devirlerde
anneanne gibi. Ama devrin
artmasıyla birlikte Benjamin
Button’a dönüşüyor. İlk viraja
kendimi atıverdim. Vİraj
çıkışında kayma eylemimden
zaman bulduğumda aynamı
kontrol ettiğimde, Barkın’ın
bana kuyruk gibi yapıştığını
gördüm. Düzlüklerde kıçımdan
ayrılmıyordu. Ama virajlarda
biraz daha hızlıydım ve beni
geçmesine imkan tanımadım.
İkinci tura girerken arayı biraz
daha açtım ve ikinci turu
komple yan yan dönerek finiş
çizgisinden geçtim. Daha
doğrusu geçtik. Ben kayarak
eğlenirken Barkın işi daha
ciddiye almış olmalı ki az kalsın
eğlencenin sonu kötü bitecekti
benim için.
Evet geçtim, ama kolay olmadı.
İkinci raunt çok zorlanacağım,
biliyorum.
Burak Ertem
2014 / kasım
2015 / MART