v
Lansman
Citroen her zaman yaratıcılığı ile ön plana çıkan bir
marka. Sonuçta Creative Technologie sloganının da
bir dayanağı olmalı, değil mi? Markanın geçmişten
günümüze –ki buna dergimizin ileriki sayfalarında
okuyacağınız SM de dahil- sunduğu modellerin
büyük bir bölümünde mutlaka sıra dışı bir yenilik,
bir farklılık görmek mümkün oluyor. Şimdi bu farklı
olma, farklı bir otomobil kullanma duygusunu C4
Cactus’te de yaşıyorum.
Citroen her zaman
yaratıcılığı ile ön plana
çıkan bir marka. Sonuçta
Creative Technologie
sloganının da bir dayanağı
olmalı, değil mi? Markanın
geçmişten günümüze –ki
buna dergimizin ileriki
sayfalarında okuyacağınız
SM de dahil- sunduğu
modellerin büyük bir
bölümünde mutlaka sıra
dışı bir yenilik, bir farklılık
görmek mümkün oluyor.
Şimdi bu farklı olma, farklı
bir otomobil kullanma
duygusunu C4 Cactus’te de
yaşıyorum.
C4 Cactus, ilgi çekici ve son
derece cesur bir tasarıma
sahip. Karoserinde sert
köşeler bulunmayan bu
otomobil, tıpkı markanın
Picasso modeli gibi son
derece fütüristik görünüyor.
Bu görüntünün en büyük
nedeniyse kapılarda ve
tamponlarda bulunan,
‘Airbump’ adındaki plastik
bölümler. Zamanla
oluşabilecek renk kaybını
önlemek amacıyla
termoplastik poliüretan
malzemeden imal edilen ve
içi hava dolu kapsüllerden
oluşan bu bölümler,
otomobilin şehir içindeki
KASIM / 2014
küçük temaslarda zarar
görmesini engellemek
amacıyla, 5000 tekrara
varan darbe denemeleri
de dahil olmak üzere,
yoğun testler sonucu
geliştirilmiş. Çikolata rengi,
koyu gri, kum gri ve siyah
olmak üzere dört farklı
renkte tercih edilebilen
Airbump için Citroen’in
pek çok patent aldığı
açıklanıyor. C4 Cactus’ün
farları da, ön tampondaki
Airbump’ların hemen
üzerine konumlandırılmış.
Farların üzerindeyse ince
gündüz LED’leri bulunuyor
ve bu yerleşim bana yeni
Picasso’yu hatırlatıyor.
Citroen’in bu yepyeni
crossover modelindeki tek
yenilikçi detay Airbump’lar
değil. Bir perdesi
bulunmamasına rağmen,
kabindeki sıcak-soğuk
dengesini koruyan ve UV
ışınlarının zararlı etkilerini
engelleyen izolasyonlu
panoramik cam tavan
ve kol dayama yukarı
kaldırıldığında kanepe
şeklini alan ön koltuklar
da Cactus’ün dikkat
çekici yenilikleri arasında.
Otomobildeki bir diğer ‘ilk’
de tavana yerleştirilen yolcu
hava yastığı. Bu sayede
ön konsolda daha fazla
kullanım alanı ve öndeki
yolcu için de daha fazla diz
mesafesi yaratılmış. Diğer
otomobillerde normalde
hava yastığının olduğu
bölüm, C4 Cactus’te ‘Top
Box’ olarak adlandırılan
ve el işi valizlerden ilham
alınarak tasarlanan bir
bölmeye ev sahipliği
yapıyor. Kabine, tıpkı
beklediğim gibi oldukça
teknolojik bir hava hakim.
Analog gösterge paneli
yerine kullanılan dijital
gösterge, ön konsoldaki 7
inçlik dokunmatik tablet ve
otomatik vitesin butonları
bu etkiyi yaratan detaylar
arasında.
Malzeme kalitesi B
segmenti standartlarında
olan C4 Cactus, 4.16
metrelik bir uzunluğa
ve 2.6 metrelik dingil
mesafesine sahip. Kabini,
kompakt sınıftaki modellere
yakın genişlikte olan araç,
özellikle arka koltuğunda
hatırı sayılır bir diz mesafesi
sunmakta. 358 litrelik bir
bagaj hacmine sahip olan
otomobilin arka camları
maalesef kelebek şeklinde
açılıyor. Bu, müşteriler
tarafından çok tercih
edilen bir uygulama değil,
ancak hedeflenen ağırlık
tasarrufuna etkisi olduğu
da bir gerçek. C4 Cactus,
markanın kompakt modeli
C4’ten 200 kg daha hafif
bir otomobil. Bu farkın,
kelebek camlarla birlikte
hafif platform, monoblok
arka koltuklar ve perdesi