Aralık 2013
editör
C
anım memleketim, sen bir
tanesin. Gerçekten bir
tanesin… Her konuda bir
tanesin. Dünyada bu kadar çok
trafik ışığı olan başka ülke var
mıdır acaba? Her köşe başı bir
ışık, bazıları iki dakika boyunca
kırmızı yanıyor, önünde sıra sıra
otomobiller bekliyor, karşıdan
geçen yok. Zaman kaybı, enerji
kaybı, para kaybı… Avrupa’da
bu tip dörtyol ağızlarının yüzde
80’inde trafik ışığı yok. Ama
herkes kurallara uyuyor; yol
kavşağı dönenin, müsait
olduğunda bekleyenler kavşağa
katılıyor, gül gibi geçinip
gidiyorlar. İnsana saygı, hakka
saygı diye bir kavramın olmadığı
canım ülkemin insanlarıyla bu iş
yürümez tabi. Koyun muamelesi
ARALIK / 2013
Alın size
trafiğe çözüm
yapacaksın, dur diyeceksin
duracak, geç diyeceksin
geçecek. Ama bunu tam
yapacaksın, uymayana
yaslayacaksın bir aylık asgari
ücreti, bakalım bir daha
kırmızıda geçiyor mu? Hem
sonra bu ülkenin polisi, resmi
aracı, belediye aracı, zabıtası
örnek olacak vatandaşa,
kemerini takacak, efendi efendi
bekleyecek ışıkta vatandaşını.
Neyse bunlar ütopik şeyler, bu
gidişle kavşakta geçiş hakkı
silahının kalibresi büyük olanda
olacak, vazgeçtim. Ama ana
arterler konusunda ciddi bir
önerim var. Köprü geçişine
dayalı işleyen İstanbul trafiği,
yine dünyada eşi benzeri
olduğunu düşünmediğim bir
gişe sistemiyle çalışıyor. Emniyet
şeridi bile olmayan, dünyanın
en dar şerit aralığına sahip
E-5’teki üç şerit, Boğaziçi
Köprüsü boyunca da devam
ediyor ve bu üç şerit bir anda 16
gişeye üşüşüyor. Sonrasındaysa
yine üç şeride daralıyor. Tabi ki
insanlar yandaki gişedeki
araçtan daha önde çıkmak için
kavga kıyamet birbirlerine yol
vermiyorlar ve karmaşa hiç
bitmiyor. Halbuki, zaten artık
durmaya gerek kalmadan
geçilen gişelerden sadece
şeritlerde devam eden 3 tanesi
kalsa trafik biraz daha akıcı olur.
Hatta 20 gişeli FSM köprüsünde
çok daha ciddi bir rahatlama
olur. Keşke deneme şansımız
olabilse…
benzinmagazin.com