Bakış Boşluğu Fanzin - 3 Bakış Boşluğu Fanzin - 3 | Page 3
Önsöz
Eski çağın köleliği olmasaydı modernizimden söz edilemezdi. Modern çağın köleleri
olmazsa -ki bizler modern çağın köleleri oluyoruz- post modern çağın ilericiliğinden, gelişmişliğinden söz edemeyiz. Elimizdeki enformasyonu işlemediğimiz sürece varlığından
şikayetçi olduğumuz hiçbir şey değişmeyecek. Var oluşumuz, fikri varlığımızın gelişmişliğiyle mümkün. “Ağaçların toplanıp yaprakların para olduğu, tahta bir merdivenin otobüse dönüştüğü ve her bir basamağın koltuklar olduğu o müthiş dünya gitgide kaybolurdu.
Gerçek dünya ve büyümek hiç de güzel bir şey değil.”*1 Son tahlilde; okumak, yazmak,
hepsinden öte düşünüp, bir şeyler üretmek zaruridir. Gerçek dünyayı yaşanılır kılan hakikat
budur. Bu hakikat muhakkak ki sinemada gizlidir. Çünkü edebiyatın, tiyatronun, müziğin,
fotoğrafın, ekildiği verimli bir topraktır sinema. Yapacak tek bir şey vardır, ekili mahsulü
biçmek. Ambarlarınız boş kalmasın!
Bakış Boşluğu Fanzin, elindeki bir kaç tohumu bu verimli toprakta işlemek gayesindedir. Derdimiz her şeyden önce sinema, daha sonra da bağımsızlığımızdır. Toprak bizimdir!
Okuduğunuz birkaç kitap ve sıkılmadan izlediğiniz yüzlerce film vardır. Tıpkı, hepimiz
gibi. Fransız sinemasından sonra insan ilişkileri daha bir komplike sanki! Öyle değil mi?
Biz, pusulalarını şaşırmış, nasıl yaşamaları gerektiğini bilemeyen, doğru ve yanlışı ayırt
edemeyen ve umutsuzca bir arayış içinde olan insanlarız.*2Kieslowski filmlerinden fırladığımız doğrudur.
Birkaç satırdır bir şeyler yapmaktan bahsediyorum mesela yazmaktan; beğendiklerini
dile getirmekten; daha çok okumaktan; işi gücü bırakıp bir kaç film çekmekten bahsediyorum. Neyi bekliyoruz? Evimizdeki tekli koltuğa oturup bacaklarımız uyuşana kadar düşündüğümüz şeye aklıselim bir cevap bulmayı mı? Hayatın anlamını çözmeyi, varoluşsal sıkıntıları bir çırpıda silip atmayı ya da o üstün sinema dehası, size vahiy yoluyla bir şeylerin
inmesini falan mı? Utanmayın! Yazdığınız yazının en mükemmel yazı olmasını istediğinizi,
çektiğiniz ilk filmin dünya sinemasına yön vermesini istediğinizi söyleyin! Haksız sayılmazsınız. Kim istemez ki? Lakin biraz daha oturmaya devam ederseniz bacaklarınız öylesine uyuşacak ki kalktığınız da sendeleyip düşeceksiniz. Ayağa kalkın ve yürüyün, emin
adımlarla ileri daha ileri yürüyün!
He bu arada her şeyden önce bu sayının çıkmasında şimdilik tek destekçimiz Selma
Abla’ya (Selma Kan’a) ne kadar teşekkür etsek azdır. Sanırım son olarak diyeceğim tek şey:
Tekli koltuğuzda oturup, ne kadar bekleseniz de gelmeyenler ile değil;
SANATLA KALIN!
tahsin bey
*1Doğaçlama Film Çekmek, Kerem Topuz, Altı Kırk Beş Yayın, 2014, sf:7
*2 Kieslowski Kieslowski’yi Anlatıyor, Danusia Stok, Agora Kitaplığı, 2010, sf: 70
3